İnsana tepeden bakar,
Bilgiçlenir, cahil çıkar.
Devşirme soyuna çeker,
Şu bizim Kibir Heykeli...
Yemiş-içmiş gengiriyor,
Sonra burun kangırıyor,
çan eğrisi tersten işlemekte
tümlüğe eksik zamanlara kucak;
kırka iki kala keşfim
bir dehliz, beynimin çıkmazında...
uzaktan bakan benim
Devamını Oku
tümlüğe eksik zamanlara kucak;
kırka iki kala keşfim
bir dehliz, beynimin çıkmazında...
uzaktan bakan benim
İnsana tepeden bakar,
Bilgiçlenir, cahil çıkar.
Devşirme soyuna çeker,
Şu bizim Kibir Heykeli...
Yemiş-içmiş gengiriyor,
Sonra burun kangırıyor,
Ara sıra angırıyor*;
Şu bizim Kibir Heykeli...
İnkarcıdır, adam olmaz.
Gusül Abdesti'ni bilmez,
Hiç alnı secdeye gelmez;
Şu bizim Kibir Heykeli...
Tınmaz Hipokrat Andı'nı,
Yıkar da gider bendini,
Ölmez zanneder kendini,
Şu bizim Kibir Heykeli...
Küçük dağları yaratmış(!) ,
Onca hayatı karartmış...
Firavunlar'ı aratmış;
Şu bizim Kibir Heykeli...
Çalmak için gayret eder,
Kalmak için feryat eder,
Dört kişi omzunda gider;
Şu bizim Kibir Heykeli...
Mirasçılar kısmet arar,
Münker-Nekir hesap sorar.
Kellesinde topuz kırar;
Şu bizim Kibir Heykeli...
çok yerinde dizeler sayın atmalı kalemine yüreğine sağlık siz kibir heykeli demişsiniz bizim heykeller daha farklı göstermelik kuklalar bu dizeler az bile güzel bir konuya temas etmişsiniz kutlarım
sevgi ve saygılar sunarım
Tuncay akdeniz
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta