Seni yazıyorum hiç üşenmeden, çocukluğundan sonrası bana kalanı yazıyorum…
Ağlamalarını, susmalarını, küsmelerini ve gözyaşlarını silerken ellerinin titremelerini, kısık ve kesik kesik seslerle içini içine çekişini yazıyorum…
En çok bana “adamım, koca adamım “deyişini, her zaman severek yazıyorum…
Kaç yıl ardı bu söyleşiler, bu düşünceler, senden sonra azaba dönüşmüş bu nefes almalarla yazmalar.?
Karanlık bir düş sonrası bu denizin kıpırtısındaki duraklamalarla kendi kendime yetmeye çalışarak kalem uçlarından dökülecek acılanmalara dayanarak…
Bir ruh sarsıntısı bu, tüm amaç dışı var olmaya çalışmak, senli düşüncelerin kurgusunda cebelleşmek…
Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı,
Bir dakika araba yerinde durakladı.
Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar,
Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar...
Gidiyordum, gurbeti gönlümle duya duya,
Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya.
Devamını Oku
Bir dakika araba yerinde durakladı.
Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar,
Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar...
Gidiyordum, gurbeti gönlümle duya duya,
Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta