Habib-i Kibriya’nın iki ay parçasıydı
Hasan ile Hüseyin yiğitlerin hasıydı
Ümmetin gelecekte kalplerinin yasıydı
Kıtalara dizerim; bana her gün aşûra.
Seni düşünürüm
Anamın kokusu gelir burnuma
Dünya güzeli anamın
Binmişsin atlıkarıncasına içimdeki bayramın
Fırdönersin eteklerinle saçların uçuşur
Devamını Oku
Anamın kokusu gelir burnuma
Dünya güzeli anamın
Binmişsin atlıkarıncasına içimdeki bayramın
Fırdönersin eteklerinle saçların uçuşur
Ve bir nidâ duyulur, rüyalar âleminden!
“Vallahi Hüseynimi katleden zalimlerden,
Mahşerde davacıyım. Ve nifak ekenlerden! ..”
Boncuk boncuk terlerim; bana her gün aşûra
Böyle güzel ve anlamlı anlatmışsınız ki söyleyecek söz bulamıyorum elinize kolunuza gönlünüze salık sayın denizci
Pek Muhterem bir tarih
ve münevver bir şiir
Kalemine saygı duyguğum şair
Rabbim hizmetinizi kabul buyursun
ve ahirette ecrinize dail etsin
Ve bir nidâ duyulur, rüyalar âleminden!
“Vallahi Hüseynimi katleden zalimlerden,
Mahşerde davacıyım. Ve nifak ekenlerden! ..”
Boncuk boncuk terlerim; bana her gün aşûra.
Muharrem ayı geldiğinde akıllara ilk gelen şey.
Elbette Kerbela... Oysa benim aklıma Resulüm gelir. Çocuk kokusu cennet kokusu derdi ya hani, ve okşardı ümmetin içinde onları.. Doya doya koklardı... Ümmet imrenirdi bu muhabbete.. Gözler dolar dolar dolardı.. Şimdi ki gibi....
Hazret-i Hüseyin radiyallahu anh Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem efendimizin sevgili ikinci torunu... Hazret-i Ali (r.a.)’in küçük oglu... “Sehid” lakabiyla meshur... Basina gelen aci hadiseler dolayisiyla Islâm ümmetinin yüreklerini sizlatan bir yigit... “Kerbelâ Sehidi” diye taninan bir sevgili mazlum insan......
Rahmet ve sefkat peygamberi Efendimiz, Hz. Hasan ve Hüseyin (r.anhüm)’ü çok severlerdi. Bir gün yine onlari kucaginda oturtup severken Üsame Ibni Zeyd (r.a.) gördü. Efendimiz’in onlar hakkinda söyle buyurdugunu isitti: “Allah’im! Bunlar benim kizimin ogullaridir. Ben bunlari seviyorum. Sen de onlari sev. Onlari sevenleri de sev,” buyurdu
Ve yüreklerdeki her damla, paylaştığımız her kelam ecrimiz olsun...
Allah'a inanan toplulukların tevhidi mücadelesinde bir çok kayıpları vardır. Şehitleri, gazileri vardır. Ancak, bir çok olayın içinde bazı olaylar süzgeçle seçilip çıkarılır ve müslümanlar arasına nifak olarak ekilir. Tevhidi mücadelenin şehitleri sadece Hüseyin, Hasan ve arkadaşları değildir. Allah onlardan razı olsun. Ancak, bu ve benzeri o kadar çok olay vardır ki, eğer anılıp yad edilecekse, niye sadece bu olayların anılması düşündürücüdür.
Eğer onlar peygamberin soyundan geldiği için anılmada ve unutulmamada öncelik kazanıyorlarsa, bu kurana aykırıdır. İslamda, soy ve sop takibi yasaklanmıştır.
Eğer onlar müslümanlara yapılan haksızlıkların unutulmaması için yad ediliyorsa, Hz. Muhammed'in kavminin mazlumları milyarları aşmıştır. Ondan önceki peygamberlerin mazlumları ve haksızlığa uğrayanları milyarları aşmıştır.
Kur'anın özü, müslümanlar arasında ayırım yapmamayı öğretir. Allah yolundaki mücadelenin ve haksızlıklara uğramanın takdir ve sevabının Allah'a ait olduğu öğretilir.
Onun için salt kerbala hadisesinin sürekli anılmasını, ayrıca bazı anışlarda işin çokta sulandırıldığı görmekten mümin olarak hayrete düşmekteyim.
Mükemmel bir çalışma yüreğinizi yürekten kutlarım.
Saygı ve sevgilerimle.
ilk tam puan benden
gözde yaş kalpte ateş yüreğine sağlık üstad selam ve dua ile
tebrikler bu harika bu mükemmel bu anlamı büyük bu nefis bu şahane şiirinizi yürekten kutlar saygılarımı sunarım ilhamınız bol kaleminiz daim olsun şair Turan çeliker
Bu şiir ile ilgili 16 tane yorum bulunmakta