Bir ipte yürüyen Cambaz dilsizdir.
Ta ki, yalnızlığı fark edilene kadar.
.
fark edilecek diye de
ölesiye korkuludur
sus pus yürürken ipte.
ruhları kanla lekelenmiş
bedenden ibaret yaşamlar
nilüfer'in beyazını kirlettiler önce;
sıra kırmızı gül de
aşk'ı sevdayı ruhta arayan
Görmek için bir kokuyu
Duymak için bir rengi
koşmak için bir günü
Yaşamın sıradanlığında
Hissetmek için bir hayali
Sarılmak bir buluta.
en çok neren mi?
parmak uçlarından dökülen,
fikirlerin tabii ki de
bir de fotoğrafın beklerken ki,
peki sıcaklığın nerden mi?
yeniden açmak için,
solmaksa bütün amaç...
solalım yüz kere...
açalım yüz kere...
yaşam vermek için,
takıntıların kemirgenleşmiş,
ruhun ve bedenin ele geçirilmişse,
eskisi gibi kokmuyordur gül,
yolların kapandığını düşünüyorsan,
her adımda ağırlaşan, gölgelerinse,
nasıl içtiğini sormadan,
bir kahve de ona yaptım.
kendi zevkime göre sade,
şimdi karşımda oturuyor,
sol bacağını sağın üstüne atmış,
sol elin iki parmağı şakağında.
Ne zaman seni düşünsem,
Ne zaman sesin gelse aklıma,
Ki gün içinde sayısız
Ağlamam gerektiğini hissediyorum,
Kimseye anlatamıyorum
Sen bilirsin, bilirim...
bu kadar güzel olmak yasaklanmalı,
güzel olmaya bu kadar hakkın olmamalı,
ne yüzle kıskandırırsın ki sen afroditi,
bir gülüşünle,
güneşin doğuşunu gölgelersin,
bir bakışınla,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!