Pencerelerin buğusuna çizdiğim
Camdan kalp
Ve içine yıldızlar düşen ceylanlar
Her el ele tutuştuktan sonra yeşeren yüzün
Bir karanfilin kasaba dalgınlığında
Buruk sevinçlerle yetinen
İçkin bir vesvese
sanki bugün ruhum
yarın göğün yüzünden
daha yaşlıyım
gölgemde
Saatin sarkacına aldırmadan iniyor akşam,
dilimin labirentlerinden geçmiyor hiçbir sözcük.
Bahçemde yediveren,
içinde alev alev susuzluğum,
dilimde hep aynı yalnızlığın yankısı var.
Saatler ağır ilerliyor bugün , bir yaranın kabuk
bağlamayışındaki o umarsız acı
nasılsa öyleyim
Elsiz ayaksız , kirpiksiz ve susuz
titrek harflerle yağmalanan mısralar uzatıyor günü
Zaman ektiğini biçiyor
Ağaçların doruğunu görmüyor kimse
Her şey susmuş , her şey renksiz ve karanlık
Boşluğa gebe kalmış tüm saatler
Durgun o nehirlerde
Olgunlaşmamış hala hiçbir düşünce
hiç kıpırdamaz , geriye gelmez o
çökertilmiş bir ıssızlıktır yaşanan günler
çünkü saatleri işleyen
bir mevsim aralığında
yılışık bir meczuptur
çıldırtan gölgesiyle
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!