Kuş sürüleri üzerimizde
Dikine bir inatla deliyorlar
Boşlukta sanki kanatlarıyla soluyorlar
Bir aşk fırtınası gibi savruluyorlar
Anlamıyor bunu olağan yaşayanlar
Koş evlerin arasında daracık sokaklarda kaybol
Kimsecikler bulamasın tut gölgeni avuçlarında
Bu dar taş koridorlarda biri ölmüş gibi
Kan yoksa da kokusu duruyor tireyen bir ecel gibi
Senin ufak tefek ayakların hızlı geç yine de
Orada bir duvar mı çıktı önüne sokul gölge gibi
Zamanı böl ve geriye sar beni tanrım
sadeleştir beni, ayır beni
ayağım görüyorsun nasıl da aksıyor
ağzım ki acıdan unuttu yanağımı
geri çevir beni
bulutlarla sırtüstü konuştuğum
Nokamin'in Rüyası
salınıyordu silahsız gölgeler çimenlerde
ellerinde kuruyordu kan nehirleri ayyaş ve pelte
her seferinde umuttan aşağıya bırakıyordu yamaçlarını
yaşamak sırrını yalnızca dağlara açan bulutlara özenerek
İçimden Gidiş
Tanrı istedi şavkımda güneş acımasını
Taşımak bilinmeyen denizlerde münzevi
Telaşlı yükler güvertesi uysal izleri
Hüzünlü alnımdan yakalıyor
onlar yarım kadınlar... hep yarınlara kaldılar...
Kırık kalpli vitrinler kuşanan bulvarlar
Yarım kalmış sevmeler telaşında kadınlar
Geride kalmış gibi yutkunmakta sesleri
İpe astıkları nemli bir bulut sürüsü gözleri
merhaba kemal yada kemal sakana yönelik değerlendirmede bulunan insan teki olarak zülalyıldız sahiden kimse ziyaret etmemiş kemali, belkide kemalin de haberi yoktur bu durumdan.. neyse
kemal sen benim hayatımın en önemli yıllarının üzerine yatmış bulunmaktasın aramamakla seni gezinirken buldum ...
Merhaba,
Antolojde gezinirken şiirinize denk geldim. Benim kenarda kalmış şiirlere dönük merakım vardır. Ve sizinki çok içten geldi... Hissettirdiklerini aktarılmaya değer buldum...Çok Teşekkürler...