Bana bir masal anlat baba
İçinde denizi, martıları olsun,
Güneşi ve balıklarıda bulunsun
Adı da İstanbul olsun baba, İstanbul! .
Bana bir masal anlat baba! ..
Bayramlarla birlikte mutluluk geldi
Sorunlar bitti sanılır.
Bayramlar biter
Eski günlere geri dönülür.
Mutsuzluğun, yorgunluğun,
Tortusu hep içimizdedir;
'Bu son olsun' demiştin
Neydi son olmasını istediğin?
Ne ben anlayabilmiştim
ne de sen söylemiştin.
Öylesine uydum ki sözlerine,
Ne senden, ne de
Bu yazda geçip gitti apansız,
Aniden soğudu havalar gibi sular da
Çok uzaklardan duyuluyor gürültüleri
Gökyüzünü teslim almış öfkeli bulutlar
Geç kalmış bir gül açar bahçemizde,
Üç adam, üç kara gölge
Bir biri ardına süzülüyorlar
İzbe sokaklara kara çamurlu yollardan,
Adeta memnunlar üzerlerine sıçrayan
Çamurlardan.
İçimizdeki sesin söylemek istedikleriydi;
Ak, yada kara değildi,
Hele, hele, kötü hiç değildi
Umarım bunun diyetini birgün,
Yüreğimize salınmış
Ödenmesi gereken bir salma gibi,
Sen yıldızlara bakarken,
Ben yıldızlarını sayarım;
İçlerinden en parlağını seçer,
Daha da parlatırım
Ona senin adını koyar, onu;
Güneşin ayın rakibi yaparım.
Ne kadar saklasak da derdimizi,
Gölgeli yüzümüz gelir dile
Gizlemek, saklamak nafile,
Yüzümüz verir bizi ele.
Paylaşılmakla azalırmı bilemem;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!