Hiçbir şey yokken bu alemde,
sadece Siyah vardı,
Rabbim insanı,siyah çamurdan yarattı,
Sonra üfledi ona can...
Siyah çamur; oldu kemik ve kan.
Varoluşun ilk rengi; Koyu bir siyah,
Sevdanın sonunda yaprak dökümü,
Bilinmez dertlere savurdu beni...
Çekemem yürekte aşkın yükünü,
Yaktı her yanımı kavurdu beni.
Hazan'dı dört mevsim,bendeki hüzün,
Bir varmış bir yokmuş;
Evvel zaman içinde,
Kalbur saman içinde,
Develer tellal iken,
Pireler berber iken,
Ben babamın beşiğini,
Ağustos sonunda zafer ayında
Parlasın kılıçlar, çekilsin artık.
Barışın uğruna sefer yılında
Huzurun tohumu ekilsin artık.
Kalleşin başına kılıçlar insin
Herkesin inancı kendine göre
Bazı din olmuşsa, bazısı töre
Biz böyle büyüdük böyledir yöre
Dinime söven de Müslüman olsa!
Bizi de yâr eden böyle yaratmış
Dilin kendisinden etkisi büyük
Ölüp gitsem bile arama beni
Kapanmaz yürekte açtığı oyuk
Sarıp dursam bile arama beni
Kuru gölgem ile eyleme talim
Günlerden ayrılık soğuk bir gündü
Bulutlar kapkara yağmur üzgündü
Hasret-i yelda'da; Yiten ömründü...
İşte gidiyorum kal sağlıcakla..!
Gurbet ele düştüm gördüm hasreti
Hep içime attım derdi kasveti
Özlem ile tuttum gurbet nöbeti
Kırılsın be felek dönmesin çarkın.
Dil bilmem diş bilmem başka yurtlarda
Beraberce sevinip neşe ile gülelim,
Büyükleri sayıp, küçükleri sevelim.
Hislerime bir can geldi,
İşte kutlu bayram geldi.
Gün değmemiş ayaz vurdu geceyi,
Kart horozlar erken tünedi pine.
Ortasından böldü soğuk heceyi,
Memlekete bir hal oldu bu sene!
*
Büyük küçük zaman ile yarıştı,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!