artık sular kurudu. çakıl ve mil pusuda
nerede alabalıklar ile oynaşan sular
ah! sular, küresel sular..
çook sevdalar aktı köprülerin altından
çook yolcular aktı köprülerin üstünden
Islığım kendi boşluğumadır
çağırır hüzünlerimi gayda
yankı büyür yüreğimin yaylalarında...
gidişin perde perde usumda
Sütlücan’ım çan çiçeğim
Çayırlarımın süsü
Çimene uç verir sürgünlerin
Şimdi mezerede olmak vardı
Kıtır,kıtır yemek vardı
Ararım yüreğumun
O eski sevdasini
Bizler çoktan tükettuk
Gençluk sermayesini
Ah! geçip giden ömrüm
Demir atın
yedeğinde
tekerli tabut
ııh demez
taşır yaylaya
yem çuvallarnı
Kaza süsü verilmiş
döşekte sabahladım
döşümde
bir yusuf masalı
saplanmış düşüme
Çilki çoraplarımı getirin
çekmenim nerede
güz kırağısına
lastik izlerimi nakşedip
üşümek istiyorum
Hafif yorgunsanız
Soba harlanmışsa kızıl kıyamet
Yağmuru duyumsuyorsanız
Şayet
Oluklu çinkodan
Bir Yaz başı/ Turdus Merula
“Finduğun çatalina kondurdi foli
Çamurlan sıvayi- kalayladi oni
Dört de cıpır yomurta yapti, çilli
Yapraklar büyudi gizledi foli
Poyraz
Sahilin “kerrat cetveli”
Martı
Deniz seven güvercin
Lodos
Marmara’da deprem
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!