Anadolu’muzun orta yerinde
Kızılırmak gibi akar Kayseri...
O kadim tarihi durur derinde
Erciyes Dağı’na bakar Kayseri...
Çıkıp yücesine seyran eyledim
Yoğurdu yayıp da ayran eyledim
Gönlümü bu şehre hayran eyledim
Hasretin içimi yakar Kayseri...
Erciyes Dağı'ndan eksilmez duman
Saat Kulesi'nde durmuştur zaman
Kaplıcalarında var bin bir derman
Geçmişin ihtişam, vakar Kayseri...
Seyyid Burhaneddin manevî mührün
Melik Gazi kazır kökünü küfrün
Mimar Sinan'ınla, Gül'ünle öğün
Gönülde demlenen efkâr Kayseri...
Mantısı, sucuğu, hoş pastırması
Mâziyi yaşatır kentlerin hası
Yazın serin olur Tekir Yaylası
Mor menekşe, sümbül kokar Kayseri...
Beğendik, Erkilet bağları vardır
Aladağ, Erciyes dağları vardır
Tarihte görkemli çağları vardır
Çalışır, düzlüğe çıkar Kayseri...
Sular dile gelir Kapuzbaşı’nda
Sıla burcu burcu gözün yaşında
Hatıralar saklı her bir taşında
Özlemin bendini yıkar Kayseri...
Cami-i Kebir’de ezan okunur
Hasret türküleri cana dokunur
Uzağına düşen dertten yakınır
Senden ayrı kalmak sıkar Kayseri...
Kayıt Tarihi : 26.10.2016 12:18:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!