Kayıp Zamanların Konukları
Zaman henüz ihlal edilmemişti. Ateş olan hayat yazıya dökülmüştü. Cevheri ateş olan kağıt yürek gibi yanmaya meyilliydi. Çalıntı zamanlarda satılık yaşamlar sürüyorduk. Satın alınmış hayat tacirleri arasıda ücreti ödenmiş, bedeli ödenmemiş sevdalar taşıyorduk yüreklerimizde.
Karanlık suya bırakılan ışıklar kadar silik ve dalgalı. Karanlık gecenin esmerliği sevmesi gibi sevdim seni. Kalbim sabıkalıydı, üzerimde aydınlanan ışığa gölge yaptıramazdım.
İlk çiçeği değildik bu iklimin, son çiçeği de olmayacaktık. Her zafer sonrasında yüzümüzdeki zafer çizgileri ile sahip olduğumuz yalnızlık kentimize dönüşümüzde, hüznü ve mutluluğu yürek değirmeninde harmanlıyorduk. Yaşadıklarımız ödediğimiz ağır bedelin göz kamaştıran neticesiydi.
Bir kız kardan hafif adımlarıyla yürüyüp geçti hayal içinde
Arkadaşlarımı düşündüm, sevgili şeyleri
Sanki her şey bizimle var ve bizimle olacak
Şarkılar çaldı odalarda
Bütün insanları sevmek gerektiğini düşündüm