Adım Gaybi, beyler sürdüm bu handa,
Nefsimin avı peşimde, yay gerdiren el oldum.
Bir kaz donu göründü, sır gözümdü o anda,
Attım oku bilmeden, kendi tenimi deldim.
Kan izini sürdüm, vardım o dergâha,
Bir ulu post üstünde oturanı gördüm.
Hiddet ile sordum, “Avım kaçtı hangi câha?”
Baktı Musa, “Evlat,” dedi, “gel, o avı ben gördüm.”
“O attığın ok,” dedi, “bu kemter tendeki yâre.”
Açtı koltuğun altını, gördüm o kanlı oku.
Kaz donunda Pir’immiş, gaflete yokmuş çare,
Vuran el de, vurulan da, yayı geren de O’ydu.
O gün Gaybi öldü, doğdu Kaygusuz Abdal,
Attım tacı, atlası, giydim postu, oldum ‘hiç’.
Zâhid sorar hâlâ, “O kaz mıydı, yoksa hayâl?”
Kemter der ki: “Avcı avda av oldu, sır bu, bil!”
Kayıt Tarihi : 22.10.2025 10:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!