“Sol Yanımda Yalnızlık”
Sessizleşen bir gecenin karanlığında,
İnce ince düşen bir kar tanesi gibi indim gökyüzünden.
Bir rüzgâr dokundu sol yanıma,
Ve omuzlarımdan yalnızlığın ağırlığı sızdı içime.
Göğüs kafesimdeki acı,
Bir önceki günün iki katıydı…
Hazan çökmüş toprağa,
Gözlerimde nemin soğukluğu…
Nefes nefese kalmış bir yokuşun ortasında
Yorulduğumu fark ettim.
Durdum.
Adım atamadım.
Hevesle çıktığım yolun yarısında,
Tükenmiş bir ben,
Bensiz bir ruh gibiydim.
İnsan yolun yarısında yorulur mu?
Gülmeyi unutur mu?
Sevmekten vazgeçer mi?
Ve hayat, neden bu kadar acımasız?
Bildiğim bütün yollar yabancılaştı.
Dinlediğim şarkılar artık tebessüm etmiyor bana.
Kalemim, beyaz sayfalara küstü.
Mürekkebim bile dondu.
Gözyaşlarımın bile gözlerimden ayrıldığını
Yanaklarımda hissettiğim kuraklıktan anladım.
Bilinmeyen bir sevdanın döngüsünde
Kendimi arar oldum.
Sol yanımda yalnızlık,
Beynimde sensiz düşler…
Biletsiz bir yolcu gibi
Raylarda mı, vagonlarda mı,
Yoksa eski bir otobüs durağında mı
Unuttum tüm hayallerimi?
Bilmiyorum.
Varla yok arasında sıkışmış bir buğday tanesi gibi
İki değirmen taşı arasında
Eziliyorum bugün.
Bir yanım hüzün,
Bir yanım yalan.
Ben kimim diye soruyorum kendime,
Günlerce, aylarca… belki yıllarca.
Bu büyüsüne kapıldığım dünyanın
Sonu gelmez karanlığında,
Bir ben kayboldum.
Ve bir ben kaldım seni arayan…
Ama sen...
Sen hiçbir zaman geri dönmeyecekmişsin gibi
Yavaşça çıktın tüm satırlarımdan.
Adını silmesem de içimden,
Sesini unuttum.
Gülüşün bir hayal,
Tenin bir sis oldu.
Ve ben şimdi
Karanlıkta yolunu arayan bir yıldız gibiyim.
Parlamadan sönen,
Yanına kimsenin varamadığı...
Mehmet Bildir
– 24.11.2024 –
Kayıt Tarihi : 25.11.2024 23:05:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
PİRSAİR
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!