Kavruluş Şiiri - Seyrani Göl

Seyrani Göl
586

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Kavruluş

Kavrulmak nedir, bilir misin?
Ne yanmak gibi çabuk,
ne kül olmak gibi sessiz.
O, ikisinin arasındaki
çetin bir imtihandır:
Benliğin en çok çırpındığı,
dünya ile hakikat arasına
gerilen ince bir sırat...

İçindeki demir
kızarır evvela
ne kalbin kalır sana ait,
ne aklın âlemler Rabbinden nasipli.
Ruhun, terden bir nehir gibi
kendine akar sessizce.
Gözlerin,
suskunluğun dili olur;
içeriye doğru
bir hakikat sarkacı çalışır.

Bu bir ateş değil yalnızca
Bu, sen ile sen arasındaki
zannın perdelerinin
bir bir tutuşmasıdır.
Her alevde
bir heves yanar,
bir gurur küle döner,
ve “ben” dediğin
çamurdan put
çatlayarak çöker toprağa.

Kavrulmak,
ne acının çığlığıdır,
ne azabın karanlığı.
O, rahmetin
sert ve kabuklu hâlidir.
Kabuk soyuldukça,
özdeki safiyet parlar
gizli bir inci gibi...

Yanmadan
ışığı taşıyamaz gönül,
pişmeden
kokmaz mana.
Kavruluş,
tam da şurada başlar:
kendi gölgene
yana yana bakarken
bir nur izi aramakla...

Ve bil ki:
Allah,
pişenin duasını
henüz dudaktan çıkmadan duyar.
Çünkü o dua,
ateşle arınmışsa eğer,
artık sadece söz değil,
kalbin en derin yerinden
doğmuş bir hakikattir.
S.GÖL

Seyrani Göl
Kayıt Tarihi : 1.8.2025 08:45:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!