“Kat çıkmak yasak kardeşim”
Yahu bina dikmiyorum ya buraya
Altı üstü bedenim beş on metre daha yükselecek
Gökdelenlerden hiç hoşlanmam zaten
İşim de düşmez oraya
Burası kamuya açık yer değil mi
Hem kim dikti seni kapıya
“Kat çıkmak serbest beyefendi”
Vakit geçti Abbas efendi
Eve dönmem gerek
İnşaat ustası gelecek
Malum çoluk çocuk çoğaldı
Bir kat daha dikilecek
“Kaçak kat çıkmışsın efendi”
Zabıtalar yine döşendi
Fayansı eksik kalmıştı
Hanım yine öfkelendi
Ranta davetiye çıkarılmamış
Yıkım kararı geldi
Davet edilmemiz icap edince
Kamuya açık mahallere
Belediye kat açtıracak dokümanterlere
Hiç enterese etmeyecek aslında
Kat inip çıkmak betonarmelerde
Nerede kaldı o gençlik günleri
Kuru simit bayat çay iskele bahçeleri
Sorumluluğunun sallantılı bir şekilde taşıdığın
Rüzgar gülü zayıf ince bedenli olduğunu tasavvur edebildiğin
Düzlüğe ait zaman süreleri
Kat çıkmak yasak kardeşim
İnmek serbestti de sanki
Dört tarafı açık mekana
Çıplak ayağında humuslu toprağın ıslaklığı
Başında rengarenk sonbahar yaprakları
Kışı geçirmek belki zor amma
Baharın ayak başparmağımdan kelime kadar
İtelenmemiş ötelenmemiş
İnce bir sıcaklık veren tomurcuk açışları
27 Şubat 2001 - İstanbul
Selim BayrakKayıt Tarihi : 14.3.2005 21:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!