Hastasına tuzak kuran doktor,
İşini doğru yapmayan memur,
Müşterisine kazık atan esnaf
Felektir felek.
Kalemini haktan yana kullanmayan aydın,
Kadınsız bir dünya kurdum kafamda
Yazdım çizdim
Ölçtüm biçtim
Dikemedim olmadı
Tutmadı dikiş
Suna’yı da vurdular
Gönlünün ortasından
Zehirli bir ok ile
O’nu vuran kim idi
Zalimin biri idi
Dünyası şaşmış idi
Yaz kalem yaz
Altmış beş yaşıma geldiğimi
Bu yaşa nasıl geldiğimi anlamadığımı
Yılların nasıl geçtiğini
Geçen yıllardan elimde
Pişmanlıktan,acıdan başka
Gözler oyuk içinde
Kaşlar gözün üstünde
Bu kaşlarla bu gözler
Nasıl da uyum içinde
Biri neye bakarsa
Öbürü eşlik eder
Bir insan ne kadar dayanır
Açlığa,susuzluğa
Uykusuzluğa,yalnızlığa
Bir insan ne kadar sabreder
Haksızlığa,hukuksuzluğa
Ölümü kabul etmek
Kolay karar değildir.
Ölmekten korkmak da
Doğru birşey değildir.
Gerçek olan şey
Ölümü kabullenerek yaşamaktır.
Zeynel Ağabey Gölcük'te
Hacı Abidin Aralık'ta
Salih Kanarya'da masa başında.
İzzet Halkalı'da molla kuyruğu
Musa aramızdan erken ayrıldı
Ne güzel şeymiş ölmek
Uzanmış yatıyorsun sessizce
Ne kötü bir söz söyleyip,
Ne yağcılık yapabiliyorsun.
Hakkında söylenenleri
Ya duymuyor,yada aldırmıyorsun.
Geç kaldık,tedbirsiz davrandık
Olmadı yapamadık
Üzerimize düşen görevi
Yerine getiremedik
Anamızla,babamızla
Yeterince ilgilenmedik
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!