Daha senin yüreğin yanmamış ki,
Şeytan karı…
Yüreği yanan anaların halinden
Ne anlarsın sen!
Evlat acısı görmemişsin,
Kızgın Güneş’in
Yazık oldu sana şimşekspor.
Emeğin boşa gitti.
Gole giderken yüzbaşı beni itti.
Fazil’in şutunu kaleci tuttu.
Samet sahayı terk etti.
İsmet hakemliğe veda etti.
Dünya,yuvarlak uzunca bir salon,
Ömür,akıp giden bir damla su,
Günler,boşa dönen bir dolap,
Hayat,bir sınav insanlara.
Yaşamak,diz çökerek sürünmek,
Yine geldi sonbahar.
Dalımın yaprakları
Başladı yine dökülmeğe...
Dökülüyor ömrümün sayfaları
Birer birer her sonbahar.
Lakin olmazdı tufan.
Çok uzak ellere doğru
Yürümek geliyor içimden.
Bir bıkkınlık var ruhumda.
Çöküyor her sabah her akşam
Beynime beynime…
Dürtüyor hücrelerimi
Zavallı yalan dünya,
Dönüyorsun boşuboşuna.
Çaresizce durmadan.
Kimin için döndüğünü
Ya sende bilmiyorsun,
Yada gerçekten zalimsin...
Belalar neredeyse,oraya koşacağım.
Ölümler neredeyse,oradan geçeceğim.
Çirkinler neredeyse,onları seveceğim…
İyileri,güzelleri,hepsini ezeceğim.
Kötü eller neredeyse onları gezeceğim.
Gülmek ve ağlamak,
İki ayrı kardeşler…
Ne kardeşler ne kardeşler…
Biri istenmeyen,
İstenmese de gelen,
Sevilmeyen,içimizden de çıkmayan.
Herkesin yaptığını yapmayacağım.
Ölmekten korkmayacağım.
Beni kurtarın diye
Yalvarıp yakarmayacağım,
Ağlayıp sızlamayacağım.
Ölüm gelip beni bulduğunda,
Kendini bilip tanıyıncaya kadar
Göz açıp kapayıncaya kadar
Günler geçer,haftalar geçer
Aylar geçer
Mevsimler,yıllar geçer
Derken bir ömür
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!