Rivayetlere göre Mûsanın akrabası
Zengin ve cimri Karun imiş mülkün babası
Fıravnlar zamanında eski Mısır ilinde
Allâha isyan etmiş zenginlik günlerinde
Tarihçiler diyor ki Kârûn sihirbaz imiş
Mûsadan ve Hârûndan madencilik öğrenmiş
Elindeki serveti kimyagerlikten almış
Yahut Hazreti Yusuf hazinesinden çalmış
Çeşitli hikayeler efsaneler söylenir
Kendisi için nankör hem de küfürbaz denir
Kârûn halk arasına debdebeyle çıkarmış
Onlara tanrı gibi yükseklerden bakarmış
Gösterirmiş kendini yeşil elbisesiyle
Çıkarmış gezintiye üç yüz cariyesiyle
Zekât vermemek için bahaneler verirmiş
Tevrâtın emrettiği zekâtı vermem dermiş
Kârûnun işlediği günâhlar sebebiyle
Hayâtı sona ermiş helâk edilmesiyle
Böylelikle nasihat verilir insanlara
Mala mülke güvenip düşmeyin hüsranlara
Kârûn gibi sizler de tamahkarlık yapmayın
Tarihten ders alarak yanlış yola sapmayın
Divan edebiyatında şairler bunu sezmiş
Onun karakterini kalemleriyle çizmiş.
Mâl ile mülk etme heves
Kârûna bak Fağfûru gör
Şeyhî
Nice geçti yere Kârûnu gör dînâr sevmekten
Zatî
Olur dünyâya mâyil cem edeler
Geçer âhiri de Kârûna benzer
Muhibbî
Zîr-i hâk ol gerek menzilin âhir nidelim
Mâline mâlik imişsin tutalım Kârûnun
Bâkî
Malı artan kişinin zâtı tenezzül eyler
Şâhid-i sadık olur bu söze hâl-i Kârûn
Ubeydî
Sîm-i eşkim neme yarar nazar etmez ana yâr
Yere geçsin nideyim genc imiş Kârûnun
Hayâlî
Genc-i sîmin mâl-ı Kârûn gibi âhir yer yutar
Akçesine tapınıp hiç olmasın mağrûr berf
Ubeydî
Kayıt Tarihi : 15.11.2011 08:15:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!