İri yarı,çam yarması gibi biriydi Abdullah Dayı,
Kavalını çalarken hep burnundan alırdı havayı.
Düğünlerde bazen kaval,bazen keman çalardı,
Bazen de parmaklarını ıslatıp bıyığını burardı…
Törenlerde,halk oyunlarında hep o vardı,
Bazen kavalı bırakır,davul bile çalardı.
Ölümüm senden olur
bilinsin
ne uçsuz bir kan akışı
ne buğusu kadehte rakının,
ela ve sonsuz bir teneşir uykusu
gözlerinin ağlamaklı bebeğine...
Devamını Oku
bilinsin
ne uçsuz bir kan akışı
ne buğusu kadehte rakının,
ela ve sonsuz bir teneşir uykusu
gözlerinin ağlamaklı bebeğine...