KARANLIĞIN ŞAVKI
Eskimiş bir eylülün son gününde
Sebilhane bardağı gibi dizilmiştik sahile
sağ elimde yanan küllü sigaram
sol elimde sarılmış paçavra yüreğim
Çekiyorum bir fırt daha derinden
Etrafa yayılan duman kokusuna inat
Uykuların kaçar geceleri
Bir türlü sabah olmayı bilmez
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar, ne yastık
Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık
Devamını Oku
Bir türlü sabah olmayı bilmez
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar, ne yastık
Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık



