sanki delinmiş dibi koskoca bir kavanozun
mavi bir kristaldi daha bu sabah bu göküzü
gülümsüyorduk karşıdan karşıya
açıp kıvrımlarını kızıl tomurcuk bir karanfil
dövdükçe canevini billur damlalar
nasıl da duruyor şimdi öyle dimdik
o duruş ki
Bir deniz bekliyorduk. Duvara çarpıp ölmesi gibi
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem
Devamını Oku
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem
Zaman mı sorgulanan, ölüm mü?
Yoksa ölümün şekli mi?
Neyi sorgulayalım....
düşündürdü..!
selam ve saygılar
bu sabah göğe gülümsüyordu
denizin ötesinde
karşı yakada karanfil
döve döve taş eritiyordu sabrında
bükülüyor şimdi kızıl boynu
kopacak biraz daha yağarsa
biraz daha yağarsa gebe kalacak ölüm
kasıkları sancıyarak çığlık çığlığa
yeni bir yaşam doğuracak
böyle devinip duracak sonsuza kadar
sonsuza kadar sürecek
yaşam ile ölüm arasında farkedilen
karanfil...
siz diyeceğinizi yazmışsınız, bana da sadece kutlamak kalmış! :))
yüreğinize sağlık.. saygılarımla..
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta