Karabağlar'da Kalan Çocukluğum

Abdullah Demirel
37

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Karabağlar'da Kalan Çocukluğum

Çınarların gölgesinde büyüdüm ben,
Soğuk suların konakladığı kuyularda,
Avuçlarıma düşen ilk serinliği,
Yayla’nın kalbinde duydum önceden.

Tozlu’nun yollarında yalınayak koşarken,
Her adımım yankılanırdı kesiklerde,
Gözlerim ayva dallarında baharı arardı,
Kavakların arasından süzülürdü rüzgâr,
Sanki her yaprak, adımı ezbere bilirdi.

Ulu çınarların kucağında otururduk,
Esme Anam bir masal anlatırdı ağır ağır,
Sesinde uzak diyarların türküsü,
Yüzünde gölgelerle yoğrulmuş bir tarih gizli…
Ben gözlerimi kapar, yaylanın sesini dinlerdim,
Bir kuş ötüşü, bir tulumba sesi, bir rüzgâr fısıltısı…
Hepsi bir ninni gibi sarardı içimi.

Yaz günlerinde şehir sıcaktan kavrulurken,
Biz yaylaya inerdik — evet, iner…
Çünkü Karabağlar, yükseklerin değil,
Serinliğini aşağıda saklayan cennetti.
Bağların arasında üzüm salkımları
Göz kırpar gibi sallanırdı çocuk gülüşlerine.
Karpuz çatlatan akşam serinlikleri,
Annemin ocak başında tüten ekmek kokusu…
Hiçbiri silinmedi belleğimden.

Şimdi yıllar geçti, yollar değişti,
Evlerin önündeki tahta sedirler bile sessiz.
Bir zamanlar oyun oynadığımız bostan yerinde
Yabani otlar büyümüş, tanıdık yüzler azalmış.
Ama ben, içimdeki çocukla hâlâ dolaşırım oralarda,
Her köşede bir kahkaha, bir iz, bir gölge uzanmakta.

Güzelim Karabağlar,
Senin yollarında yaz akşamları yıldızlar parlar,
Gökyüzü sanki biraz daha yakın olurdu bize.
Kırlangıçlar dönerdi her yıl aynı yuvaya ve leylekler
Ben de dönerdim her yaz sana.
Artık yalnızca anılarım dönüyor baksana.

Hatırlıyor musun?
Tahta evlerin arkasından yükselen dumanı,
Arıların arasında parlayan su kovalarını,
Uzaklardan gelen davul zurna sesini…
Bayram sabahlarını, dut yapraklarını, karaağaçları,
Sabah serinliğinde usul usul doğuşunu güneşin…

Şimdi Muğla’da bir rüzgâr esse,
Hemen kulağıma yayladan bir ses gelir,
Bir çocukluk türküsü gibi içime işler:
“Gel yine, o yollar seni bekler…”
Ne yazık, o günler geri gelmeyecekler.

Gadın Karabağlar, çocukluğumun yeşil avlusu,
Ey çınar gölgelerinde büyüyen düşlerim,
Ey serin kuyuların, bal kavunların cenneti…
Sensiz geçen her yaz, eksik kalmış bir masal gibi,
Sensiz geçen her gün, içimde solmuş bir bahar gibi.

Sana her dönüşümde,
Beni yine o eski yollar, irimler karşılasın;
Bir çınarın altında uzanayım sessizce,
Yüzümü yaylanın rüzgârı yalasın yeniden.
Kim bilir bir çocuk gelir belki yanıma,
Gözlerini kapatıp benim gibi, sessizliği dinler…
Ve anladım ki şimdi:
İnsanın yalnızca çocukluğunda değildir, bazı yerler
Ruhunda da yerleşirler.

Abdullah Demirel
Kayıt Tarihi : 8.10.2025 15:11:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!