KAPI
Neden aralık bıraktın ki kalbinin kapsını, oysa binlercesi sürgülü,
Neden azıcık açtınız kapınızı;
Nasıl bir gücünüz var ki içeri bakamam,
Bakacak gücümü ezdim geçtim, küller kalan
…
Ne işim vardı burada, ne şımarık aşk avcısı, oku kırık!
Nasıl koklayacağım bana sıcacık sarılan, yaralı ceylansın sen!
Yapmam,
Yapamam,
Ben daha yaralıyım
Kanım eriyor tükeniyorum…
…
Sıcacık sarılışında kaç ceylan öldü içimde bilemezsin
Kaç masum aşkı öldürdüm, belki sen tahta geçesin diye kraliçe!
Ama
Yapamıyorum,
Uzağında aşkın,
Acıların,
Yalnızlığın…
Dehşetinden fazla,
Kendim….
Kayboldum.
Tek çıkışımdı kaybolmak,
Oyuncak çalıp bir dükkândan gizlice
Gizlice içimde büyüttüğüm çocuğuyum kendim
Mırıldanırım… köpeğinizin hisleri yanaklarımda ıslak ve sıcak
Neden hep o hisseder,
Neden bana sevgiyle koştu,
Neden bana…
Sadece bir anlık zaman pasta diliminin en küçüğüydü
Neden?
Sadece bir an, veya zaman,
Oyuncağım,
Oyuncakları,
Onların oyuncağı,
Pes ediyorum:
Çaldığım oyuncağı,
Onunla olacak kadar biliyorum zaman yok, az sonra
Yüzümde tokat,
Azıcık sürmek istiyorum kırmızı kamyoneti!
Kamyonetim değil plastik tekerleriyle tepelere gidemeden devrilen.
….
Kapından azıcık açık bırakılmış gelen bana
Esaretin korkuları kokusuz, azıcık ışık gelince
Kendi kapımın gölgesi geldi aklıma
Geçemem o kapıdan, melek insan, gücüm yetmez,
Hem günahkarım hem de yüklüyüm, giremem o kapıdan
Ben asla kendim olamam,
Kirlerle yüklüyüm;
Üzerimde sevgiler emekler yüklü,
Giremem o kapıdan...
Ne çok günahlarım var,
ne çoktur yüküm,
oysa…
veya
keşke!!!
derim.
Hakan Karaduman
Kayıt Tarihi : 23.5.2025 19:40:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!