Seni her yaylada çiçek bilirdim,
Enginde yüksekte seni görürdüm,
Kokunu bulunca uçar gelirdim,
Dikenli tarlaya döndün de gittin.
Seni yücelerden yüksek bulurdum,
Gölgene sığınır düşer kalırdım,
Üstünde şahlanan bülbül olurdum,
Kurudu güllerin soldun da gittin.
Seni bu canımdan üstün sayardım,
Ömrümü yoluna kurban koyardım,
Kanber çoban olur seni yayardım,
Gözümde değersiz kaldın da gittin.
Kanber GÜRBÜZDAL
Ben yaparım sen bozarsın,
Ben bulurum sen azarsın,
Ben silerim sen yazarsın,
Atarsın çala çamura.
Ben ağlarım sen gülersin,
Düşmeme rahmet dilersin,
Toz duman eder elersin,
Katarsın una hamura.
Ben konarım sen uçarsın,
Aşıma zehir saçarsın,
Ben gelirim sen kaçarsın,
Satarsın pula demire.
Ben yatarım sen kalkarsın,
Kanber’i narda yakarsın,
Ben yaparım sen yıkarsın
Tutarsın kire kömüre.
Kanber GÜRBÜZDAL
BU SANA SON DİLEGİMDİR
Karalar baglayıp acı çekesin
gözlerinden kanlı yaşlar dökesin
tatlı gözelerden zehir içesin
bu sana yazdıgım son dilegimdir.
İnsan gönlündedir Kabe kapısı,
Girenler cenneti görür içinde,
Beden içindedir kubbe yapısı,
Görenler cenneti görür içinde.
Özdedir Tanrı’nın yolu hadisi,
Kuldadır Mekke’si,Şam’ı,Kudüs’ü,
Eldedir dostluğun demi badesi,
Bilenler cenneti görür içinde.
Kalptedir ahretin sorgu meleği,
Sözdedir Mevla’nın kabul dileği,
Dildedir dünyanın balı peteği,
Erenler cenneti görür içinde.
Tendedir kıyamet günü senesi,
Ölümden sonrası yoktur ötesi,
Sindedir Kanberin gerçek hanesi,
Varanlar cenneti görür içinde.
Kanber GÜRBÜZDAL
Dağ olsaydın görünürdün yamaçta,
Su olsaydın coşar idin ırmakta,
Işık açsan parlar idin şafakta,
Zenginim diyerek çağlama gönül.
Saray olsan gönüllerde gezerdin,
Aşkın gemisine biner yüzerdin,
Kitaplar okurdun İncil dizerdin,
Gezginim diyerek çağlama gönül.
Bulut olsan su verirdin canlara,
Rüzgâr olsan savrulurdun kırlara,
Mevsim gelsen dağılırdın yıllara,
Enginim diyerek çağlama gönül.
Abdal olsan gezer idin ellerde,
Türkü olup söylenirdin dillerde,
Bazen sevgilerde bazen dertlerde,
Kanber’im diyerek çağlama gönül.
Kanber GÜRBÜZDAL
Can bulurum her toprakta,
Dökülmüş gazel yaprakta,
Suyu çekilmiş ırmakta,
Ben ölmez çağlar gelirim.
Yer bulurum her divanda,
Kederde hüzün burhanda,
Ateşte siste dumanda,
Ben ölmez çağlar gelirim.
Yol olurum her kıtada,
Mevsimsiz gelen baharda,
Susuz kavrulmuş sahrada,
Ben ölmez çağlar gelirim.
Gün doğarım her şafakta,
Sevgide kinde nifakta,
Kanber’im yaşarım hakta,
Ben ölmez çağlar gelirim.
Kanber GÜRBÜZDAL
Cennet toprağında biten çınarlar,
Saz olur dolanır ulu divanda,
Gönül ırmağında akan pınarlar,
Söz olur dolanır ulu divanda.
Sevgi deryasında yanan ışıklar,
Sözü manasında çalan aşıklar,
Dostta kapısını açan eşikler,
İz olur dolanır ulu divanda.
İnsan Kabesinde gezen erenler,
Kırklar meclisinde semah dönenler,
Hünkar dergahına ikrar verenler,
Yüz olur dolanır ulu divanda.
Kanberin sözünden ilham alanlar,
Bir gönül kırmadan hakkı bulanlar,
Ölümlü dünyada baki kalanlar,
Göz olur dolanır ulu divanda.
Kanber GÜRBÜZDAL
Servetim gönül bağında,
Buldum sevgi ırmağında,
Çölün kıraç toprağında
Ektim bir gün yeşerecek.
Kökenim yıldız dağında,
Pir Sultan’ın ocağında, Hacı Bektaş dergahında,
Ektim bir gün yeşerecek.
Bedenim toprak yüzünde,
Erenlerin her sözünde,
Onca Kanber’ler izinde,
Ektim bir gün yeşerecek.
Kanber GÜRBÜZDAL
Bizim inancımız insan sevgisi.
bende tohumunu saçmaya geldim.
Edep erkanımız hünkar görgüsü.
Dostlugu barışı sunmaya geldim.
Bizim yolarımız birlik yoludyr.
SÜRÜNESİN
Karalar baglayıp acı çekesin
gözlerinden kanlı yaşlar dökesin
tatlı gözelerden zehir içesin
bu sana yazdıgım son dilegimdir.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!