Bir ormanda bir ağacın en sağlam dalında
Hür ve kardeşce yaşardı ormanında serçe
Ne zaman ki sağlam bildiği dal kırıldı
Düştü serçe kanadı kırılmıştı,
Sersemlemişti kalkarken yerden
Yuvası bildiği ağaca baktı
Uçmak istemedi indiği dalın ağacına
Uçtu uçtu serçe
Açık bir pencere kenarına kondu
İçerden uzanan bir el cam kenarındaki serçeye
Bakarak yüreğindeki acıyı gördü
İçindeki kalan sevgi kırıntıları ile besledi onu
Serçe öttü,yem veren insan dinledi
İnsan anlattı öğüt verdi,örnek verdi
Yaşam sevmeye değer dedi
Tatlı dili,sevgi dolu yemleri ile serçe
Kendini buldu ormanında tekrar
Kırılan dal düzeltmişti,kendini doğasıyla
Ama izleri hala belli idi bıçak yarası gibi
Serçe ağacının başka dalına en yüksek deki
Her şeyi görebileceği dala kondu
Yaşamak güzeldi hele de bu tepeden
Bir gün ona sevgi yemleri veren,
O gizemli pencereye kondu
Kapıdan girenleri gördü
Ve bu güzel insanın mutluluğunu gördü
Evin sahibi de serçeyi gördü
Gülüştüler
Belli ki ikisi de kırılmış yüreklerdi karşılaştıklarında
Bu sefer sevgi kırıntılarını almadı serçe
Hatta o güzel insana camını sıkı kapat
Kapıdan gelen mutluğa,tüm sevgini ver
Esenlikler
14/06/2007
Leyla GezerKayıt Tarihi : 13.6.2007 16:34:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Leyla misali cöllerde...
Sevdigini yüreginle sezer,
mecnun gibi kör gözlerde..
-sevgiyle.
Kuş yeniği kirazlar
İnip inip kalkıyor serçeler
Alev alev yanan
Bahçemdeki kiraz ağacına
Ve bandırdılar dudaklarını alın en tatlısına
Kuşdiliyle şarkı söylediler
Sevgililerine
Sanırım az sonra tadını çıkaracaklar o tadın
Çalı çırpıdan saraylarında
İnce dudaklı serçeler
Uzun uzun öpüşüp seviştiler
Kirazın yakıcı kırmızısında
Kıskandırırcasına
Serçe olmak geldi içimden onları görünce
Mümkün müydü acaba
Baktım da şöyle uzunca, düşündüm
Hak verdim bu sevinçlerine
Hayran kaldım
Doyasıya sevişmelerine
Dışarıda kalıp ayazda üşümüştü küçük bedenleri
Koca bir kış geçmişti üzerlerinden
Tipiye tutulmuşlar, çaresiz kalmıştı zayıf kanatları
Aç açıkta kalmışlardı bilirim
Bunlar sağ kalanlardı, elbette o kadar olacaktı
Sevinçleri
Şimdi kıpır kıpırdı
Buz kesen yürekleri
Kirazın alında
Aşkın ateşinde
Yanıyordu serçeler
Çalı çırpıdan saraylarında
Kış yorgunu bedenleri
Tekrardan cıvıl cıvıldı ötüşleri
Kıpır kıpırdı yürekleri
Oh be ne güzel
Kirazlı dudaklarla öpüşleri.
Dalda onlara bakıyordu yarısı yenmiş
Kiraz ağacının kuş yeniği kirazları
Arap Kurt
Saygılar
TÜM YORUMLAR (5)