Dağlar eğilir geceye,
gölgem düşer heceye,
yankı siner gizliye,
sır sorulur sessizliğe
Yenisey sürükler ayı,
suları taşır kan payı,
her damlada bir sayı,
mühür vurur ebediyete.
Rüzgârlar eritir karı,
gizler kılıçlar diyarı,
gölgeler taşır baharı,
söz bağlanır uçmağa.
İçimde köz, kor gibi,
suskun yanar od, korun ta dibi,
düşte kurt hor gibi,
haykırır ses olmadan, yankı yapmadan
Taşlar susar dillere,
izler düşer yollara,
yankı siner kollara,
giz açılır ansıza.
Adım yazılmış taşa,
izim düşmüş toprağa,
gök açılmış kutlu uçmağa,
bekler beni sonsuza.
Ve ben yürürüm yine,
düşüm eklenir çine,
Uludukça ulu bir börteçine
gölgeler kaybolur sinesinde,
Kırk gölge indi geceye,
Kılıçları çarptı çeliğe,
yıldırım düştü gizliden gizliye,
kan soruldu sessizliğe.
Zincir koptu bir anda,
yankı yayıldı cihanda,
at koşturdu kutlu bir mihrapta,
isim yazdı sonsuza.
"Kür Şad ölmüş fakat yenilmemişti,
Ölmüş fakat attan düşmemişti"
Kayıt Tarihi : 19.10.2025 17:51:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!