Bir kız sevmiştim
O'da beni çok sevdiğini söylemişti
Ama gidip başkasıyla evlenmişti...
Bir sahil kasabasında
Oturmuştum denizin köpüklü avuçlarına
Geldiğimde yağmur yağmıyordu, ben getirmiştim sırtımda...
Bilerek gelmemiştim
Vurulmuştum, yaralıydım sırtımdan
Ayaklarım sürüye sürüye getirmişti, beni bu kasabaya...
Kanım akıyordu sırtımdan denize, köpükleri kan kırmızı
Canım çok yanıyordu, canım çekiliyordu içimden
Yavaş yavaş gözlerime kar yağıyor, içim yanıyordu
Yağmur, sakalımdan denize akıyordu...
Böylesi bir durum olası değildi
Çocukluğum tırmanıyordu göğsüne
Bakışların elimi yüzümü çiziyordu
Sırtımdan kan yüreğime damlıyordu...
Kanım akıyordu sırtımdan denize...köpükleri kan kırmızı...
Kaktüs çiçeğiydi bakışların, batıyordun gözlerime
Ordan içime batıyordun
Düşümde ölüp ölüp düşüyordun bana...
Bir kız sevmiştim
O'da beni çok sevdiğini söylemişti
Ama gidip başkasıyla evlenmişti..
Sen evleniyordun
Beyaz ipek gelinliğin vardı üzerinde...
Birde oynaman yok mu...kolların iki yanda
Çıldırıyordu çocukluğum
Sana erik çaldığım ağaç, yüzüme tükürüyordu...
Sen çocukluk sevdamdın
Terlememiş sakalımın, ölümcül sevdası...
Ben Sen'de olmuştum
Sen'de açmıştım
Sen'de soluklanmıştım hayatı...
Dayanamıyordum
herkes eğlenirken, yüzüme çarpıyordu gülücükler...
Her defasında asılı kalıyordum, erik dalında
Çürüyordum
Ve her defasında yok olası toprağa düşüyordüm...
Çıkardım belimden soğuk namluyu,dayadım alnına
Gözler gözlere kenetlendi
Yapma demedi, diyemedi
Gözlerine kar yağdı, döktü çiçeklerini erik ağacı...
Dokunduğumda tetiğe, O düştü yere
Kurşun benim yüreğime saplandı...
O düştü yere, ölmedi
Ben öldüm...O yalandı...
Elinde, çaldığım ve sakla diye ona verdiğim erikler vardı
Kan kırmızı kurumuş erikler...
Ben O'nu vurmuştum, onlar beni arkamdan vurdu
Ben yıldızları vurdum,vurdum kara bulutları
Bulutlar beni, yağmur olup vurdu...
Gece boyu yağmuru taşıdım sırtımda
Yaramı eşeledi yağmur taneleri
Herbiri kurşun yarası...
Bir kız sevmiştim
O'da beni çok sevdiğini söylemişti
Ama gidip başkasıyla evlenmişti...
Bir sahil kasabasında
Oturmuştum denizin köpüklü avuçlarına
Yağmur yağmıyordu geldiğimde
Ben getirmiştim sırtımda...
Bilerek gelmiştim bu kasabaya
Kan kırmızı deniz beni çağırmıştı
Yağmur, beni denize getirmişti...birlik olup beni vurdular...
Dedim ya sevdiğim kızı vurmuştum
Bıraksalar baş ucunda ağlayacaktım
Zaten onlar vurmasaydı, ben kendimi de vuracaktım...
Bir kız sevmiştim
Oda beni çok sevdiğini söylemişti
Ama gitip başkasıyla evlenmişti...
Kayıt Tarihi : 19.10.2005 20:34:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Suna Doğanay
Oda beni çok sevdiğini söylemişti
Ama gitip başkasıyla evlenmişti...
Garip ama hep böyle oluyor genelde...Tipik bir türk filmi işte, insanın hayat öyküsü...
yüreğine sağlık dostum
Bir kız sevmiştim
O'da beni çok sevdiğini söylemişti
Ama gidip başkasıyla evlenmişti...
Bir sahil kasabasında
Oturmuştum denizin köpüklü avuçlarına
Geldiğimde yağmur yağmıyordu, ben getirmiştim sırtımda...
Bilerek gelmemiştim
Vurulmuştum, yaralıydım sırtımdan
Ayaklarım sürüye sürüye getirmişti, beni bu kasabaya...
Kanım akıyordu sırtımdan denize, köpükleri kan kırmızı
Canım çok yanıyordu, canım çekiliyordu içimden
Yavaş yavaş gözlerime kar yağıyor, içim yanıyordu
Yağmur, sakalımdan denize akıyordu...
Böylesi bir durum olası değildi
Çocukluğum tırmanıyordu göğsüne
Bakışların elimi yüzümü çiziyordu
Sırtımdan kan yüreğime damlıyordu...
Kanım akıyordu sırtımdan denize...köpükleri kan kırmızı...
Kaktüs çiçeğiydi bakışların, batıyordun gözlerime
Ordan içime batıyordun
Düşümde ölüp ölüp düşüyordun bana...
Bir kız sevmiştim
O'da beni çok sevdiğini söylemişti
Ama gidip başkasıyla evlenmişti..
Sen evleniyordun
Beyaz ipek gelinliğin vardı üzerinde...
Birde oynaman yok mu...kolların iki yanda
Çıldırıyordu çocukluğum
Sana erik çaldığım ağaç, yüzüme tükürüyordu...
Sen çocukluk sevdamdın
Terlememiş sakalımın, ölümcül sevdası...
Ben Sen'de olmuştum
Sen'de açmıştım
Sen'de soluklanmıştım hayatı...
Dayanamıyordum
herkes eğlenirken, yüzüme çarpıyordu gülücükler...
Her defasında asılı kalıyordum, erik dalında
Çürüyordum
Ve her defasında yok olası toprağa düşüyordüm...
Çıkardım belimden soğuk namluyu,dayadım alnına
Gözler gözlere kenetlendi
Yapma demedi, diyemedi
Gözlerine kar yağdı, döktü çiçeklerini erik ağacı...
Dokunduğumda tetiğe, O düştü yere
Kurşun benim yüreğime saplandı...
O düştü yere, ölmedi
Ben öldüm...O yalandı...
Elinde, çaldığım ve sakla diye ona verdiğim erikler vardı
Kan kırmızı kurumuş erikler...
Ben O'nu vurmuştum, onlar beni arkamdan vurdu
Ben yıldızları vurdum,vurdum kara bulutları
Bulutlar beni, yağmur olup vurdu...
Gece boyu yağmuru taşıdım sırtımda
Yaramı eşeledi yağmur taneleri
Herbiri kurşun yarası...
Bir kız sevmiştim
O'da beni çok sevdiğini söylemişti
Ama gidip başkasıyla evlenmişti...
Bir sahil kasabasında
Oturmuştum denizin köpüklü avuçlarına
Yağmur yağmıyordu geldiğimde
Ben getirmiştim sırtımda...
Bilerek gelmiştim bu kasabaya
Kan kırmızı deniz beni çağırmıştı
Yağmur, beni denize getirmişti...birlik olup beni vurdular...
Dedim ya sevdiğim kızı vurmuştum
Bıraksalar baş ucunda ağlayacaktım
Zaten onlar vurmasaydı, ben kendimi de vuracaktım...
Bir kız sevmiştim
Oda beni çok sevdiğini söylemişti
Ama gitip başkasıyla evlenmişti...
bazen şiirler bizi esir alır, bazende biz şiirleri esir alırız.. Öyle zamanlar vardır ki hasreti ve nefreti bir arada yaşarız ama farkında olamayız.. Farkında olduğumuz tek şey duyguların kanayıp içimize akmasıdır.. Aradaki gül yaprakları ise gülücükleridir sevdanın.. Sevgiler ve yüreğinize sağlık..
selamlar
TÜM YORUMLAR (14)