Sahi ne çabuk geçti o güzel yıllar.
Bir bir yok oldu emmiler dayılar.
Basma fistanlı, bürüncekli bacılar,
Hepsi unutuldu, sanki yaşamadılar.
Komşu bahçesinden erik çalardık.
Kelimeler basit kalır aşkımı anlatmaya.
Belki yanılırım deyip başladım anlatmaya.
Yine bir düğün idi, gördüm bu dilberi.
Henüz yolun başında aşık etti gözleri.
Önce bir bir süzdüm düğündeki sizleri.
İşte geldim yirmi dokuz – otuz yaşıma,
Kader işte, yatak serdim kale bent taşına.
Aslına bakarsan sen açmıştın bu işleri başıma,
Ben de zora düştüm sen neden gelmedin?
Bazen yere göğe sığdıramadın övdün de övdün.
Şahsım için etmedim kimseyle münakaşa,
Yalnızca sizler için düştüm telaşa,
Düşman gayreti güderek geldim bu yaşa,
Eski düşmandan dost olmaz, aklınız başa.
Madem dost idi, neden kavga ettiniz.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!