I
saçlarını ellerime böler
her teline erguvan çiçekleri takardım
şimdi uzunca bir yolsun gidilecek,
yada ince bir makamsın varılacak …kızım…
KAÇIR SENİ SEVGİLİM
bizi bekler kavlimiz sevgilim
yönlerimizi bulalım ayrılmadan köşemiz
derin bir mezar bizimkisi sevgilim
çiçekleri dallarında koklarız
uyuyorsun kirpiklerin kime emanet
bu şehirde geceler felçlidir linda
hangi hekim bile bilir ki aşkın ulu ağrısını
hangi ressam bile bilir ki kuşların resmini sulara çizdiğimi
içtiğin suyun sesini duyuyor musun linda
mescid-i aksa kâkülünde sitem
ezanlar susmuş yitirilmiş Kudüs
şahadet parmağı giymiş hüzünden pelerin
kapkara bulutlarda gelmez baharın
bir gül tomurcuğu acınca geceleyin
Mimoza bahçelerinde ay hale hale
dokunur akşamın veremli penceresine
Eşiğimde açan gülleri takar
Kıvrılır yatar göz kapaklarımda
Su yürür yeşil türkü söyler
yağmur şarkılarıyla sen
yeşil kurdelalar takarsın saçlarına
yorgun kalkan kervanlar tutarsın
gölgenin derinliklerinde
aşıklara göndoğar
Alaeddin ÖZDENÖRENE
ak çiçekli kavala ses oldu gidişin
döküldü uzun bir ırmağa karıştı
bizim bahçemizin gülü gülzarı
gölünden içtik en duru suları
Çıranın ömrü kısa olurdu.
Gece huysuzluğu ile çökerdi odamıza
Güz gelince kırılırdı tabiatın encamı
Bitmişliğin ölmüşlüğün yükü çökerdi
Ölümü kuşanan yağmurlar yağardı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!