Saçıp tüm duygularımızı semaya
Ellerimizi boş bırakıp devaya
Vuracakmışsın bizleri kır ovaya
Geldi ise vakit hemen Uç Meleğim
İlikleme sakın sevgi işliğini
Bir el verip derenin kenarından
Aşkı tutuştursak haykırışlardan
Cennet yolu açılsa bakışlardan
Meram mutlu, melek mutlu olurdu.
Bin duayla tutun çiçeğe dala
Uzatıp ellerimizi
bulutların derinliğinden sıvışıp:
karanlık bir kör noktadan geçerek
gökyüzünün maviliğinden içerek
sarhoşluğunda birlikteliğin
ve aşkın berdoşluğunda
Kanatları çadır bir kartalla
kanatlı bir at yarışır.
Atın ardından
kızıl dişli
bir it
itle
Elinizde bir tokmak
Sanmayın bu halk ahmak
Ara sıra bir kaçamak
Vurun başımıza başımıza
Kalkarsa başımız, biter işiniz
kemanda yay misali
hissede pay misali
mevsimde ay misali
şu bizim farkımız.
allı baharda gül misali
Dervişoğlu ahvalimizi sorar
Kayıp etmiş nice ayaklar arar
Ayağımız çukurda olanlar var
Gidip gelmemenin ayağı nedir?
Al mevsimleri işle kalbine oya gibi
Baharı aşka say benim için.
Geceler uzun ve vahşidir.rüya gibi
Karakışı sevdaya say benim için.
Kanat açıp her dalına kondum,kuşlar gibi
Ne ay batar, ne güneş doğarmış
Ne karanlıkmış bizim memleket
Ne bulut var, ne yağmur yağarmış
Ne karanlıkmış bizim memleket
Herkes uyur, uyanık ayakta
Gömülsem şu denizin engin sularına
Bir yunus yutsa beni, yüzüşüm ne hoş olur
Atsalar beni, yaksalar şu ateşte
Güller dersem, kokusu ne hoş olur
Ayları saysam aç susuz, şu kör kuyuda
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!