Bir an olması gerektiği yerdeydik.
Olması gerektiği için bir an
gerekliydik o yerde.
Ve oysa hiçbir gereksinim duymaksızın.
Gereken herşey anda tüm geniş zamana sığıyordu sanki.
Zaman anda gerekliydi gerçekliğe ulaşmak için.
Biz rüya salisesinde yaşıyorduk gerekli tüm zamanı.
Ve andan dahi kısa olan zamana dahil olan duyuşlar
gerçekliğe iletiyordu önceden duymuş gibi.
Dokuzuncu bir yürekten beliriyor benliğim şimdilerde.
Yüzünü hiç görmediğim bir eşkalin kalbini duyar gibi daha net.
Neyin algısıydı kendini alıp gittiğin iç karanlıklar?
Karanlıktan duyulan en huzur kalbin sesi gibi.
Yudumlarken düşünceni bilinçsizce,
algıya dahil olan tad düşüncenin hissettikleriydi bilincinin netleşen rengi
ve dokunuşu.
İçilen zamandı sanki zamansızca.
Hep içimizde olanlar ve içtiğimiz zamanlar.
Ve oysa kanmadan hiç susamadan.
Öz bir suskunlukla ,sanki suyun öz duruşu gibi sükunet ile
bir tadtan dirileceğimiz bilgiye bilince dahil olur gibi.
Aynı surete bürünmüş , sanki bizden ve ahvalimiz gibi bizden önce
bizim yanımızda olanlar!
Birinci hep olması gerektiği yerdedir birliği sağlamak için.
Ve bildik ki düzen içimizdeki gerçekliktir birlikten düzene dahil olabilmek için.
İsyanlar başladığında içten içe açılıyordu gerçekliğin sureti
düzensizliğin göğsünde.
Kendinde haklı bir düzen oluşturmak isteyenler daima
hakikatın düzeninde haksızdılar.
Çünkü gerçek birliğin düzeninde asla düzensizlik yoktur.
Sizlik, bizlik , benlik, senlik gibi belli bir kimlikte yoktur.
Birlik,kargaşa düzeninden ayrı bir kimlikti bir olabilmenin netliğinde görülen.
O, kendinden noksan sıfatlığa gelmekten bütünlenirdi kalpte belirmek için.
Kayıt Tarihi : 1.5.2013 17:14:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!