Ey Somalili İmat, Kerküklü Murat
Dimyatlı Ferhat!
Dünya çoktan uyandı
Neredeyse üç asır oldu
İnsanlığın kıyam borusu çalalı
Sizse bin yıl oldu uykuya dalalı
Uyanın... Kadınlara dokunmayın
Onlar zaten uyanıktır
Siz sadece uyutmayın…
Kalkın artık kafanızı gölgeleyen
Müreffeh hemhemeli
Palmiyelerle yemyeşil
Lebbek ağaçlarının altından...
Doğrulun! Kendinize gelin
Şöyle bir silkinin
Kırın küflü zincirleri
Açın paslı beyinleri
Bırakın artık salaşlığı
Pinekleme ve emeklemeyi
Koşun, çalışın, didinin...
Duygularınıza değil, aklınıza uyun
Canınızı değil, çağınızı okuyun!
Ayrılığı bırakın, barışa bakın...
Gönülleriniz bir
Fikirleriniz bin bir olsun
El ele verin, bir şeyler yapın
Çuval taşıyın, çay demleyin
Balık tutun, şirket kurun
Boş boş oturup durmayın öyle
Uzun uzun
Biliyorum, bilgisayarı yapamazsınız
Bari içini açın, kurcalayın, bozun
Hiç olmazsa hata yapın
Günah işleyin biraz
Servis yaparken
Bir bardak kırın mesela
Kızgın bir demiri döverken
Elinizi yakın
Kafanızı çalıştırın... Düşünün…
Bir felsefe geliştirin,
Yanlış yapın, kuşkulanın
Tökezleyin, yere düşün
İnancıma zarar gelir diye korkmayın!
Cesur olun, risk alın, bedel ödeyin biraz
Şayet tahribi olmasaydı
Olmazdı elbette, bugün hiçbir mayın
Veya olmasaydı uçmak için
Daha önce ölenler
Hiç olur muydu bugün
Uçaklarla gidip gelenler...
Dikenleri sevmemek
Güllere züldür
Hata ve günah bize ait
Doğal birer cüzdür
Hatalar düzelir, günahlar silinir
İş yapanlar
Elbette hata yaparlar
Ama yapmayanlar
Sürekli hatayla yatıp kalkarlar
Koşturan, zaman zaman hatalıdır
Ama boş duran, her an
Hatayla ihatalıdır
Çünkü biri negatifin
Defterini dürmektedir
Diğeri ise sürekli
Zamanı öldürmektedir
Kayıt Tarihi : 16.1.2009 00:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!