Yalnızlık gelir bazen,
ama beklediğin gibi değildir.
Sessizliği huzur sanırsın;
oysa kızgın bir misafir gibi oturur karşına,
anlamsız bir kavga başlatır,
zamansız ve arsız...
Duvarlar susar,
içerideki uğultuyu dinlerler şahitlik edercesine;
ama konuş desen, ifade vermez hiç biri.
Sanki müebbet verecek yargıcı.
Eşyalar yerli yerinde durur;
fakat hepsi başka birine aitmiş gibi bakar sana.
Zaman ağırlaşır, adımların yavaşlar;
ama düşüncelerin bir tren gibi geçer içinden.
Kalabalıkların izleri duvarlarda asılı kalır.
Fazlalıkları atarsın ama boşlukları ağırlığıyla
yerinde çivilenmiş gibi öylece durur;
sanki sükutuna baş kaldırmış gibi.
Bazen yalnızlık parlak bir kristal gibi görünür;
dokunduğunda, cam kırığı gibi keser düşlerini.
Kalitesiz yalnızlık;
ne derin bir inziva, ne de onurlu bir suskunluktur.
Ucuz bir neon ışık gibi
yorar gözünü, yorar ruhunu.
Ve sen; kendi sesinin yankısında
kendine yabancılaşırsın.
Kalitesiz yalnızlık,
bir aynanın kırık yüzünde
kendini tanıyamamaktır.
08/09/2025
08:09 #wahran
@demlenmisSiirler
(543)
Demlenmiş Şiirler 2
Kayıt Tarihi : 30.9.2025 04:23:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!