Kalırmı ? Şiiri - Lokman Gülbahçe

Lokman Gülbahçe
95

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Kalırmı ?

Kol kırılır yen içinde kalırda
Kalp kırılır can içinde kalırmı
Sevenler muradın birgün alırda
Ayrılanlar mutlu mesut kalırmı

Can özüne değenleri sevsende
Git diyene sen bir adım gelsende
Sonu hüsran acı verir bilsende
Seven Sevdiğinden ayrı kalırmı

Umutlar yeşerir tekbir söz ile
Bir orman yanıyor ufak köz ile
Derdini anlatsan dertli saz ile
Söylesende seni duyan kalırmı

Seven yüreğinde yara dem vurur
Ayrılanın gözündeki yaş kurur
Bir lokmadır sevda yürekde durur
Sevenler Hasretle baki kalırmı

Derdi veren belli derman arama
İlaç değil tuzu bastın yarama
Kavuşmanın hep bir yolu var ama
Kırılan yürekde mecal kalırmı

Lafzede sözünü dedi özünden
Ormanları yakar yürek közünden
Ne çektiyse hep bu acı sözünden
Yar kalırda yara yaren kalırmı

Lokman Gülbahçe
Kayıt Tarihi : 17.6.2017 22:47:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Bir köyün kenarında, kocaman çınarın gölgesinde sözleşmişlerdi. O vakit herkes onların sevdasına “bu kavuşur” gözüyle bakıyordu. Çünkü sevenlerin muradı bir gün alınır, ayrılanlar mutlu mesut kalmaz sanılırdı. Ama hayat her zaman bildiğini yaptı. Kalpler kırıldı. Sözler unutuldu. İki gönül arasına mesafeler girdi. Lokman, Zehra’ya bakıp kendi kendine sorardı: “Kalp kırılır, can içinde kalır mı? Seven sevdiğinden ayrı kalır mı?” Zehra istemeden de olsa “git” demişti. Lokman, yine de bir adım geri durmamıştı, kalbine karşı gelmemişti. Biliyordu; bu yolun sonu hüsrandı, yine de gönlünü susturamıyordu. Çünkü aşk, mantık değil, yara gibiydi. Umutları yeşerten küçücük bir söz bekliyordu. Ama her bekleyişinde o söz yerine sessizlik geliyordu. Dertlerini yalnızca sazına anlattı. Teller inlerken, kimse onu duymadı. “Söylesen de seni duyan kalır mı?” diye düşündü her defasında. Gözlerinden yaşlar süzüldü, ama ayrılığın gözyaşı çabuk kuruyordu. Hasret ise kurmuyor, içte bir kor gibi yanıyordu. Lokman, sevgiyi “bir lokma” gibi kalbinde sakladı. Ama o lokma yutulmaz, boğazda düğümlenirdi. Artık anladı: derdi veren belliydi. Ne doktorun ilacı, ne başkasının tesellisi çare olacaktı. Yarası, tuz basıldıkça daha da acıyordu. Çünkü yarayı kapatacak tek şey kavuşmaktı. Ama kırılan bir yürekte mecal kalıyor muydu? Lokman, çınarın altında, ellerini açtı: “Derdi veren Mevla, elbet dermanı da verir.” Sonra kendi kendine mırıldandı: “Yar kalır da, yara… yaren kalır mı?” O gün bugündür köyde anlatılır: Lokman’ın sazı, geceleri kendi kendine inler gibi ses çıkarırmış. Derler ki, o ses, ayrılığın türküsüdür…

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • İlyas Ateş
    İlyas Ateş

    Umutlar yeşerir tekbir söz ile
    Bir orman yanıyor ufak köz ile
    Derdini anlatsan dertli saz ile
    Söylesende seni duyan kalırmı

    GÜZEL VE ANLAMLI BİR ŞİİR OKUDUM TEBRİKLER
    lokman bey saygılar sunuyorum

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)