Kalem kılıcı kesseydi eğer

Kalem kılıcı keser derlerdi eskiden
böyle öğrenmiş , böyle görmüştük
Dört elle sarıldık kalemin , şefkatli kollları na
nede olsa yönetilen den çok ,
yöneten olacaktık nihayetinde,,,
Adalet dağıtan bir hakim,
A.b.c. yi öğreten öğretmen
Haklarımızı savunan Avukat,
Şifa yurtlarında Doktor ,,,,,
Ve bir umut olacaktık ülkemize
Biz kılıcı kuşanıp amaçsızca havanda su döven
bir savaşcı olacağımıza ,,,,
Okuduğumuz okulların ,,çizmiş olduğu yollarda
onurla , gururla yürüyecek tik ,,,
Bu vatan için gerekli her şey olabilecek tik,,,
Kalem kılıcı kesseydi eğer,,,,,
Şimdi kılıç kimin elindeyse
kanun benim diyor ,,,,
Ne hakkı tanıyor nede yasa,,,
dünyayı o yaratmış sanki burnu kaf dağında ,,,,
Artık kalemin ucu kırık, yazmıyor
Her köşe başında haramiler
Şehrin göbeğinde açlığını gidermek isteyen
vahşi hayvanlar var,,,
Kimilerine geceleri Ay karanlık, olurken,,,,,
Kimilerine karanlıkta Güneş doğar,,,,,
Şeref Size, kanunsuza hizmet ederken,,
Utancından kızıla dönüşür güneş,,,,,,
Kalem kılıcı kesseydi eğer,,,
Ayaklar baş, başlar ayak olmayacaktı
Anaların gözünde yaş,
Babaların yüreğinde yas olmayacaktı
Sardı her yanımızı hasret korkusu
Kayboldu dillerde rüzgar Lara söylediğimiz
Özgürlük türküsü,,
Sevdanın yerini aldı nefret
Olmayacaktı zindanlar bedenimize mabet
Kalem kılıcı kesseydi eğer,,,,,
Tekrardan yeşerteceğiz umutlarımızı
Tekrardan açacağız kalemlerimizin ucunu
Kalem kılıcı kesene kadar sürdüreceğiz bu kavgayı
Aşılmaz denilen dağlar aşılacak
geçilmez denilen köprüler geçilecek
Biz halkız,,,,,
Değişir dediklerimiz değişecek
Milli irade öyle bir nur dur ki,,,
onun karşısında zincirler erir ,tahtlar yıkılır,,,
top yekun bir vucut olarak mücadeleye devam
Taa ki
Kalem kılıcı kesene kadar sürecek bu kavga sürecek,,,