Elimde tesbih ağzımda sigara
Aklımda sen varsın kalbimde sen
Ne oldu yaşarken girdik mezara
Aklımda sen varsın kalbimde sen
Unutmak mümkünmü sanırsın seni
Eski hayallerim yıkıyor beni
Hangi dert eski hangisi yeni
Aklımda sen varsın kalbimde sen
Dizilir bağrıma hasretin közü
Yakar kor gibi o yarin sözü
Yokuş eder yolu dik eder düzü
Aklımda sen varsın kalbimde sen
Durma zaman durma umudu sömür
Lafzede biliyor tükenir ömür
Tertemiz yüreğim oluyor kömür
Aklımda sen varsın kalbimde sen
Kayıt Tarihi : 29.8.2015 04:08:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Geceyi yalnız karşıladı; odasının köşesinde tesbih tanelerini avuçları arasında geçiriyor, bir yandan sigarasını yakıyordu. Duman odada ağır ağır dolaşırken, aklında ve kalbinde tek bir isim yankılanıyordu: o. “Ne oldu yaşarken girdik mezara… Aklımda sen varsın, kalbimde de sen,” fısıldadı. Yaşadığı her an, sevda ve hasretle dolu bir mezara dönüşmüştü. Zaman durmuyordu, ama o, kendi iç dünyasında yıllardır bekleyen bir gölge gibiydi. Unutmak mümkün değildi. Eski hayaller, yıkık evler gibi üstüne düşüyor, her an onu yeniden sarsıyordu. Hangi acı eski, hangisi yeni; artık fark etmezdi. Tek gerçek, kalbindeki yangının hiç sönmeyeceğiydi. Her adımında yüreğine saplanan bir kömür vardı: sevgilisinin sözü, bakışı, varlığı… Yokuşlar dikleşiyor, yollar çetinleşiyordu ama o hâlâ yürüyordu. Hasret, her adımda daha da büyüyordu. Zamanın geçmesine aldırış etmedi; umutlarını sömürmesine izin vermedi. Lafzede biliyordu ki ömür tükenebilir ama yürek, tükenmezdi. Tertemiz yüreği, kül olsa da, her zerresiyle ona bağlıydı. Ve bir kez daha kendi kendine fısıldadı: “Aklımda sen varsın, kalbimde de sen…” O gece, dumanlar arasında kaybolurken, aklındaki ve kalbindeki o kişiyle yaşamaya devam etti; tek tesellisi, bu sonsuz hasretin hâlâ kendisini ayakta tutmasıydı.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!