1
Bin üç yüz altmıştan sonra
Türkoğlunda devranı gör
Hep düşmanı uğrar kahra
Haktan gelen fermanı gör
2
Yalancı şâirler sarmış cihânı
Boş söze lâf çeker dudakçasına
Her bir kâğıdına saçma sapanı
Rast geldikçe yazar sarsakçasına
Tülek tilki gibi çıkar yuvadan
Ziynet-i dünyâya mağrur olma ey ahmak ricâl
Bir gün olur cümle varın târumâr eyler ölüm
Sen ki sevdin cem‘ edip, canından azîz sakladın
Cümle malın, hep ayâlin sana hor eyler ölüm
Zikr-i Yezdân’a çalışan
Eserlenir eserlenir
Gedâyı eder âlî-şân
Her hikmetten haberlenir
Ben bu hal ile sermestim
Kâh olur ki gönlüme bir cezbe rahmandan gelir
Sanaram ki berk-i hâtif, çarh-ı devrandan gelir
Kâh olur ki hasta gibi inlerim, leyl-ü nehar
Kâh olur ki sıhhatimin lütfu canandan gelir
Kibr ilinde kin tohumun ekenler
Benlik bulur büdelâyı beğenmez
Haram lokma ile demler çekenler
Helaldan olan sofrayı beğenmez
Mal-i hille kullanmadır efkârı
“Er-rızku ‘al-Allah” demiş nebîmiz
Buna inanmışız İslâmcasına
Hamd olsun bu babda var kemâlimiz
Kapusun bekleriz selâmcasına
Bak gene dilime ne geldi peder
Hoyrat bizim bağdan gülü deremez
Diken batar, budak patlar, dal komaz
Kara yüzler ağ sîmâyı göremez
Göz kıskanır, kiprik kovar, hal komaz
Sıdkı yok insanlar ahdi ne bilir
Doğu yollarına eyledim dikkat
Hakikaten olmuş cihan ceda hey
Mühendis beğlerin bak bu marifet
Yaşasın eylemiş kervan ceda hey
Iğdır Kağızman’dan ta Kars’a kadar
Deli gönlüm havalandı
Uçamadım Allah Allah
Bahtımın bağı kitlendi
Açamadım Allah Allah
Girdim erenler bağına
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!