Daha umut görmemiş bir garibin oğluyum
Vatanın öz ceddini yeşerten soy kuluyum
Hiç sahip olmadık biz dişindeyiz itlerin
Ne çorak ovaların ne ıssız kayaların
Üzmediği gün yoktur şehit nârının bizi
Her gün aynı ağıtlar ıslatır kalbimizi
köz düştü yanıp gitti yüreğim
elimde ki bir dirhemlik biçareliğime bakarken
zor zanaatmış bu be kardeşim
ibrişim gibi örmek gerek bu hayatı yaşarken
tut kelin perçeminde olmasa da
bir nebze gayret gerekmez mi yasada
Bil ki bir çocuk kalbi kadar
saf ve temiz bir insanlık taşır ruhum
ve de bir gelincik gibi de yumuşaktır dilim
hele sevecen kollarımla
şefkat gücün de bekler iken maşuku
dünyalar kadar yer ve özlemi barındırırım
Beyhude boş lafı da ben neyleyim
Dur ki biraz seni ben sana deyim
Adam o ki Met eder hak leylasını
Adam o ki över has hülyasını
Atınca tüm varı buldum ben yarı
İçim de niçin çöreklenip de duruyor ki kör sevdan
Ortamın bozukluğuna
Nispet mi bu?
Yüreğime sinmiş tek koku siperlerin kokusu
Tam cephe bekler dururum haklılığı
Yağarken üstüme adaletsizliğin namert kurşunları
Gün battı doğum sancılarıyla, gece korkudan karanlık
Aşk dönünce vefasız yüzünü
Aylar kaçışta
Bir son yok artık bunda
Mevsimler boyu “aşkın” yıkansa bile…
sanki; yaratan kutsamıştı, yüreğimizden bizi
hızla çarpıştırıp, tutsak ederken birbirimize
sanki de, yer ve gök evimiz olmuştu
içimiz düşmüştü, içimizden
belirsizlik çökmüş olsa da, andımıza
Tek kalındığın da nalân vaziyette ortalarda
Hüzünler yükselir feryat ve figanlarla
Duman dumanı sarar olur kaplar ortalığı
Gönül de hiç sevilmez olur
Nalânlar çöker
Lebler kâhil başları ağrıtır
dost bildiklerini sen, ters yüz edip itersen
baş sıkışınca naçar, yürek yakar bildin mi
ne yaparım sonra ben, yel gibi de esersen
tümden değerler uçar, sevgi kokar bildin mi
Ben bin dert ile derman yolundayım
El de kos koca biçare bir ime
Bir gülün görmez hasut bağrındayım
Yeknesak ruhlar çöküyor içime
Vur diyen dilin has acısındayım
Kapkara bir sis düşüyor seçime
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!