Gökyüzü ölü bir deniz
Hiçbir zaman kulaç atamadığım
Karanlık ölü bir nefes
Sen kokmayan
İnsanlar ölü, bir ruh
Hava buralarda belki soğuk
Biliyorum sen yoksun diye
Biliyorum sen istedin diye
Belkide üşüyorum sen istedin diye
Ellerin olsaydı ellerimin üzerinde
Kahkahalarımız var tek kaldığımızda hıçkırıklara dönüşen
İnsanız baştan sona hatalarımız var
Günahlarımızı temizleyecek gözyaşımızda var
Helal ve haramı ayırt etmeyen nefislerimiz var
Cenneti alayı görmek isteyen gönlümüzde var
Yazın ortasında çatlamıştır dudakların susuzluktan. Çölün ortasında yürümekten yanmıştır,
bedenin. Hasret kalır dudakların bir damla suya, beklerinsin sağnak şeklinde yağmur yağmasını,
ama bir damla bile yağmaz yağmur, çölün ortasında dudaklarına.Gözlerini kaparsın, bir sevgilinin dudağını öpmesi kadar hasret kalmışındır rüzgara, püfür püfür esmesini beklersin. Ama dal bile yerinden oynamaz, çöldesindir. Tepende ise aşkın güneşi yakar bedenini.
Hani özlerdin ya rüzgarı şimdi o özlediğin rüzgar seni üşütmektedir. Hani yazın yakardıya o güneş, rüzgar essin derdin şimdi o güneşi özlemektedir, bedenin. Üşürsün üşürsün çünkü aslında koskoca dünyada yalnızsındır. Sığınacak bir kapın yoktur, sarılacak bir kucağın yoktur. Üşürsün üşürsün hani bu dünyada kahpeye, hani şerefsiz ya affeder mi? eline geçmişken fırsatı. Birde o vurur.
Yağmurlarım vardı, Bereket kokan
Bir zamanlar yemyeşil gür ormandım
Kendi ellerimle teker teker ağaçlarımı kestim
Şimdi yabani otların bittiği bir bozkırım
Güllerime konan bülbüllerim vardı
Gözlerimi kırpmadan, Bakarken sana
Göremediğimsin
Kollarım sımmsıkı sarmışken seni
Tutamadığımsın.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!