Kadir Başboğa Şiirleri - Şair Kadir Başboğa

0

TAKİPÇİ

Kadir Başboğa

NEDEN
Neden,böylemi olmalı idi seven her Gönül.
Böyle kahırmı edilmeli idi,illa gözler ağlamalı diller titremelimiydi...
Neden depremler,koca koca inşalara değil de akıtan çatısının sesinde huzur bulan,sevda bayraklı evleri yıkardıki...
Sevda en büyük hatalara rağmen en büyük acılara rağmen olsun dedirtiren değilmiydi...
Neden,vazgeçer ki seven bir gönül en büyük sancılara rağmen,yağmur tanelerinin toprağa koşuşu gibi,gönlüne düşen o sevda yangınından...

Devamını Oku
Kadir Başboğa

ÖYLE DÜŞEN DÜŞENE
Hani bir sahipsiz köşk misali. bazen örümcek ağları mesken tutar bazen fareler Hüküm Sürerya taki bir kavalcının kavalını Çalası tuttuğu ana dek...
Öyle işte düşen düşenedir köşkü viraneden intihar edercesine,güller ve her bir sahipsiz dal yaprakları...
Bulutlarda yaşama ümidi ile gönlünde merdivenler kuran bir hayalperestin o boyadan merdiveninden intihar etmesi gibi işte düşen düşenedir....
Yaşamayı unutmuş bir özgürlük aşığının denizlerde boğulmayı istemesi gibi....
Tırnakları ile duvarlara aşkı yazanın yıldızlardan korkması gibi...

Devamını Oku
Kadir Başboğa

SEHER YELİ
Seni sormadığım gece, yıldız, ışık,yaprak yahut bulut kalmamıştır.......
Bugün ise Seher yeline sordum seni ey sis dağında beliren gönül şuam......
Bilmem nedendir fakat her seni soruşum ve tekrardan benliğime kazıyış anlarım hep bir kanat çırpış sonsuzluğa yahut bir dal misali yaprak açıştır sonsuzluk armağanı yeryüzüne......
Hani dağ zirvelerini yukarılarda bırakıp aşağılara inen sis bulutları vardırya......
Ben burdayım dercesine hep gönlümde hoşnutlukla süslü bir meşguliyetle ve ölümsüz tebessümlerle var olan bir ritimsin ey Seher yelinde dahi bulduğum gönül davam......

Devamını Oku
Kadir Başboğa

SEVDALIYIZ
Sevdalıyız bu toprakların her bir çakıl taşına herbir kuru dalına..........
Kimi zaman memleket kokulu gençlerin gözlerindeki cihad ışığına.........:
Kimi zaman geceye doğan Hilale ve yanına konan Yıldıza........
Bazen Her ağıt yakan Ananın sonunda gene milletim,toprağım daim olsun diye haykırdığı ve göz yaşları ile suladığı bozkıra.......
Sevdalıyız zaferlerine,sevdalıyız kanları ile toprağa can veren tarihimize.

Devamını Oku
Kadir Başboğa

TÜRKÜ OLMUŞSUN
Öyle bir nefes klarnet, öyle bir nefes ney, öyle bir tel saz ve bazen dertli bir türkü olmuşsun,dertli ve bir o kadar ahenkli...
Öyle yudum yudum çıkarya ağızdan hücum edercesine bütün benliği ve bütün güzelliği ile kelimeler ,enstrümanları kendisine uydururcasına...
Öyle işte bir bardak suyun şırıltısında şelalelerin coşkun seslerini bulmak gibi...
Her türküde gözlerini ve gözlerinin buğuluğunu bulmak gibi yarınları bulmayı ve geçmişi anmak gibi işte...
Bir ahşap köprüde göz göze gelipte birbirimize kol olmak gibi gibi gibi gibi işte.........

Devamını Oku
Kadir Başboğa

UFUK ÇİZGİSİ
Hani illa bir kesişim illa bir buluşma noktasıdırya ufuk çizgisi...
Bazen bir dağ zirvesine o can veren bir çift gözün öyle buğulu buğulu çökmesidir...
Kimi zaman sonsuzluk adlı deniz ve yine adına sonsuzluk denilen gökyüzünün o bir birini okşarcasına buluştuğu ana yansıyan o en sevdiğinin o en değer verdiğinin yansıyan hayalidir aslında...
Bazen ise o eşsiz esintilerin savurduğu yaprak tanelerinin birikintisine yansıyan sevdiğinin solgun yüzüdür...
İlla bir yakıştırma illa bir göz haykırışıdırya,aslında sevmenin adıdır ufuk çizgisi........

Devamını Oku
Kadir Başboğa

VE SENSİZLİĞİM
Bugün de sensizliğe soruyorum seni ey göz bebeklerimin yapmur habercisi...
Susmuyor sensizlik ve haykırıyor sensizliğimi sessiz ve usulca bir bulutun ağlayışı bir toprağın suyu bağrından salışı gibi...
Ve şu ifadeler dökülüyor sensizliğin lalkesilen dilinden o diyor hicap ediyor onsuLuk diyor ve ekliyor akrebin kıskacıdır diyor...
Onun olmadığı senin onsuz kaldığın günler güneşe rağmen günsüzlük ve onsuz kaldığın geceler aya rağmen zifiri karanlıktır diyor...
Öyle ki diyor...onsuzluk sende bir bayram sabahı gülememektir diyor...

Devamını Oku
Kadir Başboğa

YAŞAMAKSA YAŞAMAK SAY
Bir yalnız dağ,bir tepe, bir tümsek bazen bir gökyüzü yada bazen bir mum ışığı...
Öyle kimi zaman ayak altı,kimin zaman gözlerin baktığı en uç zirve,kimi zaman ise kendi gölgesini bile aydınlatamayan bir mum ışığı yaşamaksa yaşamak say işte...
Bazen gönülden gönüle bir yol,bazen ise kanatan dikenli bir pranga! bazen sevdiğine dert, bazen en olmadık anda omuz kırarcasına ağırbir yük,yaşamaksa yaşamak say işte...
İster sorguya çek ister idam et hayat,yada üzerime bir avuç toprak at ama atma beni yüzmeyi bilmediğim sulara yada çal bir türkü ey hayat bildiğimizi yapalım gene, ya oynayalım ya dertlenelim,ondan sonra yaşamaksa yaşamak say işte.....
Murad ettik hayat gülersin diye ama sen sürgün ettin en kırılmaz umutlara doğru İnad edercesine...

Devamını Oku
Kadir Başboğa

YÜRÜDÜM
Yürüdüm geldim sana ne karı bildim ne Boranı yahut sokak lambalarının yansıdığı surları...
Yürüdüm doğdum gönlüne ne gökkuşağını bildim ne papatyaların kokusunu bir gözlerini bildim birde teninin kokusunu...
Yürüdüm hayalsiz,serapsız ve manasız taki en güzel pırangqnın gönlünün surları olduğunu bilinceye dek...
Yürüdüm çünkü yoktu ne gördüm ne tanıdım öyle bir halayın bir horonun bütün ruhu ile sahne oluşunu,ikimizin gönlünün semahı gibi...
Yürüdüm bütün teferruatlarına ve bütün engellerine rağmen gönül köşkünün en zirvesine,e sevmek yerine göre meydan muharebesi değilmiydi...

Devamını Oku