GÜNEŞ YÜZÜME ÇÖKTÜ
bir beton
köprüden önce son çıkış
kurumaya bırakılmış
usta, çay demliyor
direksiyonu rampaya kırdı
güneşi yalnız arayan çocuk
güneş yüzüme çöktü
gel, bir daha
çıkar güneşi raflardan
arındır tozları
uyandır, bir daha
cesedimi
“Nolur! Sus-”mayın sesler
köprüden önce son çıkış
uçun, zıplayın, yankılanın!
GECE YÜZÜME ÇÖKTÜ
Aydınlık
“bunlar tam Aydın-lık hareketler
çocuğum niye rampanı bırakırsın; hani
uçacaktın (fildişi kuleden); soru işareti, -?-.”
Aydınlığımı vidalar deldi
bir kere patladı lastik
“senin galiba
vidalar biraz çatlak-?-”
YÜZÜM YÜZÜME ÇÖKTÜ
meydan üzerime çöktüğünde
işlenmiş ağaçlar ile iteledim
bir tat bir doku -nolur- seslerimdi
şimdi yalnız
şimdi karanlık
seslerimi kaybettim
özür dileyemem artık
Ey! Sevgili okur – sus
sen ki ne had ki
ki ki ki – adet a bir
m o r s a l f a b e s i
a b e c e s i
m e r i ç n e h r i
nakşen yola koyuldum
yoruldum, yoruldum, yoruldum
bittim, tükendim
bit-tim, tükendim
çok yorgunum,
beni bekleme kaptan
yüzüm yüzüme çöktü
ilmek ilmek utanmaktan
KARANLIK
Kaç silgi gerek
Dünya’dan Dünya’yı silmeye
elimdeki kameramla çok devriyeli sokaklarda
sadece çöpleri çektim.
talebe sırasında silgi ısıran çocuk
daha kaç silgi gerek
bu çocuğun hayallerini kurutmaya
bankada oturan sümüklü peçetem
yeter mi silgi yiyen çocuğu avutmaya
soru işareti
? bir soru işareti girsin şimdi araya
anlaşılmaz soru işareti yoksa ya
soru sorduğum
Kaç ? Silgi Gerek ?
dünyayı dünyadan arıtmaya
Kayıt Tarihi : 29.6.2025 09:53:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!