Sana küsemiyorum bile
En sevdiği oyuncağı elinden alınan
Masum bakışlı bir çocuk gibi...
Şefkatli ellerinde çırpınan minik bir serçe gibi
Korkuyorum barışmayı istemezsin diye
Şahidi olacaksa acılarının görmese ne olur gözlerim,
Gözyaşlarına dokunacaksa eğer ellerim tutmasa ne olur.
Umutlarını getirmeyecekse eğer yarınlar beklemesem ne olur...
Sensiz bırakacaksan bir gün beni
Sen de vefasız olacaksan eğer bir gün el gibi
Bu şehirde, sen beni
Bıraktın ve gittin
Gittin öylece ardına bile bakmadan
Ve aylar sonra bir gün
Bir akşam üstü
Usandım artık canım
Seni geceler boyu beklemekten
Karanlığın sırlarında kaybolup
Kasveti solumaktan her nefeste yoruldum
Uykuları terkedeli ben
Ağlamak geldi dün akşam içimden
Çıplak gecenin koynunda
Yalnız ve çaresizken...
Haykırışlar yükseldi birden yüreğimden
Vefasızlığına isyan mıydı bu
İstanbul’u seyretmek ne güzel, boğazla koyun koyuna bir yerden...
Hele bir de mevsim baharsa,
Yeşilin tazeliği karışmışsa masmavi engin sularına Marmara’nın...
En yeni aşkların hayali canlanıverir aniden, bir geminin sakin gidişine bakarken.
Henüz tanımadığın sevgilinin yüzü karışır sisle örtülü boğazın engin sularına
Yalnızlık sarhoşu olduğum gecelerde
Bir kuş kadar özgür olmayı
Düşlerim durmadan...
Kanat çırpmak sonsuzluğa doğru
Ve uçmak uçmak özgürce...
Konacak bir dala muhtaç
Şimdi yoksu bu şehirde
Duyulmuyor artık uğuldayan rüzgarda
Islak kaldırımlarda sesin
Sessiz bir çığlık düğümlenmiş boğazına bu şehrin
Hasretin kasveti çökmüş her yanına
Öksüz bir çocuk gibi kalmış öylece
Karanlık bir sokakta
Yürüyorum ağır ağır
Bir yandan yağmur, bir yandan gözyaşlarım
Çaresiz ve perişanım
Sırılsıklam olmuşum
Ve titriyorum...
Aşkını anlatma kolay bana
O tatlı sözlerin büyüsünde
Ya yaşatmak hazzını vazgeçilmezliğin...
Anlatmak kolay bana sevgini
Buruk nağmelerine sığınarak içli bir şarkının
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!