Bir sebeptir halbuki.
Sevmeye dair, inanmaya dair ve güvenmeye dair.
Ses rengindeki o gülümsemeli dalgayı hangi rüzgar anlatabilir ki,
İçini gıdıklayan ve dudaklarının kenarındaki kıvrıma uğrayan ve sonu tebessümle sonuçlanan mucizeyi.
Gülmek..
Bir basamak daha çıktım
ağzındaki elmaya uzanırken,
ellerine sığınmak isterken
yüreğine sığmaya çalışmışım.
Ustaca olan hiçbir şeyi kabullenemiyordu
bu defa istediği şey başka şeyleri kullandırmaktı
Çat kapı içeri girdi yürek burkan sesler
Bir o kadar davetsiz, bir o kadar hazırlıksız
Titretti ses tellerini, avazı çıktığı kadar suskun
Gözlerin kuruyan yaşı doldu taştı, üstelik yerle bir...
Siyaha boyanmış gölgeler hareketsizce yatıyor
İnsanlık...
Barış çizgisine karış adım kala yığıldı
Gözlerinden düşen umut yüklü bakışlarını
Karış adım ötede yeryüzünde bıraktı
Üstelik ayağındaki çelme ve kucağında çocukla...
Öksüz kalmış sözlerin yamacında duran müzik aleti gibiydi
Çatlaklarından sızan birkaç dizeyle kalakaldı bir başına
Baştan aşağı yalnızdı t’elleri, üstelik notasından yoksun
Zifiri karanlık sinmişti siluetine, dört duvar arasından…
Aradan zaman geçti… Önce cansız duran elleri hareket etti
Dalgın ve asık suratlı bir güneşten sarktım yeryüzüne
Dalgaların hınçla dolu iniş çıkışlarında buldum suretimi
Aynasız bedenimi gösteren tek renk maviydi
Su çaldım önce, buhar oldum bulutlara daldım
Evrende ne kadar yağmur varsa bir o kadar da ben yağdım
Çatlaklarından sızlayan toprağa karıştım, güldüm
Toprağın suya hasret yanından sızdı kartpostallarım
Gökyüzüne değen en güzel ezgilerden sıyrılıp
Sığıverdi kareden bozma dikdörtgen yüzlü kartona
Yer’yüzüm güldü, çağıldayan nehir şelalelerimden
Aç’tı gün geceden kalma bir buğday tanesinden
Akıp giden zamana karşı yazıldı kırık dökük şiirler
Bir o kadar çarpık, bir o kadar da savurgan.
Rüzgarların tuzla buz ettiği coğrafyalardan esti
Düştü, yarı yolda kalmış
.....................................acemi suretimin bakışlarına.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!