İtalya'da Bir Şarap Mahzeni

Geceleyin, bir ürpertiyle uyanırım uykularımdan
İtalya'da bir adada rüyada mıyım yoksa
Bu dört tarafı tımarhane bozması evde mi?
Ayırt edemem rüyayla gerçeği.

Geceleyin, bir ürpertiyle uyanırım uykularımdan
Bir derin sızı sanki kefen dört yanımda
Aklım soğuk sular istiyor seni hatırladıkça
Apansız ürperirim cıvıldaşmadan kuşlar

Geceleyin, bir ürpertiyle uyanırım uykularımdan
Ve bu kez kelepçeli ellerim bağlı arkamda
Suratımı dayamışlar soğuk bir duvara, öl diyorlar bizim adımıza
Ölemem ben, ölemem bu yaşımda.

Geceleyin yine uyanıyorum yatağımdan
Ağlayan, sızlayan bebeler ayak sesleriyle etrafımda
Ve ben anlamıyorum misafirlikte uyumuş muyum,
İtalya'da bir şarap mahzeninde mi kalkmışım?

Geceleyin yine uyanıyorum yatağımdan
Hamur kokusu sarmış bu duvarların bağında
Hani Anadolu köyünden bir tutam mazi gibi ya da
Aç kalkılan bir sabaha aç devam etmek kadar sert.

Ve belki, bir sabaha İtalya'nın üzüm bağlı mahzenlerinde
Cıvıldaşan kuş seslerinde ya da
Çingenlerinden kopup fırlamış bir mahallesinde
Uyansaydım,
Yani yine istediğim rüyaları yaşıyor olsaydım
Kendi kalın el bileklerimi veya aynadakini dert edinmek yerine
Artık sadece hayalimde olanları, gerçektekilerle karşılaştırsaydım

Veya mutlu olmak için elle tutulur yerlerim olsaydı,
Gözlerim, güneşi görebilecek kadar temiz kalsaydı,
Veya yerkabuğu beni yutmak için fırsat gözetmeseydi
Belki ben bu soğuk, asi, puşt rüyalardan serserice uyanmazdım
Ya da bu buzlu soğuklarda bir yudum su için koşturup
Bin gece kan kusmazdım

Etrüsklerin rüyasıyım ben.
Ve bir gece vakti uyandığımda rüyalarımdan
Cıvıldaşan kuş sesleriyle İtalya'da bir mahzende olsaydım
Bir şarap mahzeninde, yanımda sen ve kurumuş dudakların
Bir damla bana, bir damla bize hasret
Veya bu yer beni yutmaya fırsat kovalamasaydı
Yani ben, yargılanmaktan korkmadan ben olabilseydim..
Ah bi' ben olabilseydim,
Sizin için ölmeden önce..