ilkbahar lalelerin zambakların güllerin
İnci gibi boğazda talancı hanelerin
yerliler yabancılar sende huzur bulurken
yüksek kuleçiklerde azgın sömürenlerin
bozuyor gökdelenler güzel siluetini
mahyalara hapsettik meşhur adaletini
İçleri boş gölgede ihtişamlı camiler
mazideki her şeyi yuttu meyhanelerin
minareler kubbeler duşurunda asalet
sadaka taşlarında gizlediğin marifet
neydin ne oldu sana nasıl bu hale geldin
nemalanan hainler seni iç etti hayret
sokak ve caddelerde ucube tip binalar
hakkın yolunu kesti ihtilal-li seneler
bakışlarında gizem kan donduran sözleri
fatihin mirasını bitirdi pis ene'ler
balık kuşu, martılar sahillerde tünesin
seni temaşa eden hoşnut olur bilesin
her semtin ayrı şehir ey yürüyen İstanbul
çağ açıp çağ kapatan Fetih'le abidesin
ey şehir efendimin muştusuna mazharsın
onu anlamayanlar ömür boyu utansın
İmarın bozulsa da susmayaçak ezanlar
yedisinden yetmişe şehirlere sultansın
peygamberin dostudur kur-an'ile yaşayan
duymadık onun gibi anlatıp ve anlayan
o ne güzel komutan o ne mükemmel asker
onun neferleriyle dolar taşar çağlayan
21. asrın lideri göç ediyor
onun mücahitleri kur-an’dan besleniyor
dinin yıldızı hocam, mekânın cennet olsun
İstanbul sana doğru, senin ile yürüyor
İlyas Kılınçarslan
Kayıt Tarihi : 30.3.2017 17:01:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
27 şubatta vefat eden necmettin erbakan mekanın cennet olsun muhterem hocam. 03/03/2011 istanbul




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!