İstanbul'u Yaşamak
Terk etme beni İstanbul,
Tozlu rüzgarın essin üzerime de üşüyeyeim,
Tüylerim ürpermişken anılarım gelsin aklıma
Seni seyredalmış,dolanırken hülyalarda,
Derinden bir ah çekeyim...
Körpecik ilk aşkımın tek şahidi,
Kare kare fotoğrafı elleri titreten o ilk öpücüğün,
Karşılıksız sevdamın dermanı,İstanbul
Terk etme beni!
Çekince boğazlardan havanı,
Nefesten başka birşey doluyor içim,
Bir huzur şarkısı gibisin,
Terk etme beni İstanbul..
Yedi harikaya bedel duruşun,
Bu eda,bu manzara değişmem dünyalara
Canlanmış bir yağlı boya tablosu gibi,
Öyle bir Üsküdar'dan bakınca..
Şimdi elimde çayım,Kadıköy'de bir bankta,
İçinde kaybolmuş,dikkatle dinliyorum seni,
Simitçilerin haykırışı,vapurların öksürüşü,dalgaların amansız kıyıya vuruşu..
Nasıl tapmam,nasıl doyarım sana?
Böylesi iyimser duyguların sonsuzluğuna..
Terk etme beni İstanbul!
Bak gençliğimi seninle paylaşıyorum,
Oturmuş Beşiktaş'tan zamana isyan ediyorum,
Görmüyor musun dakikalar çalıyor seni benden,
Bilmem ki benim yokluğum sana dokunur mu?
Korkutma beni istanbul...
Güneş bir başka doğuyor seninle olunca,
Günler epey farklı akıyor kollarında uyanınca,
Gecesinde kaldırıldı mı kadehler mehtabına,
Adına yazılmış şarkılarla..
En büyük aşklardan kutsalsın istanbul...
''Yaşamak'' seni gördükten sonra yazıldığı kadar basit değil,
''Hayat'' tanıştıktan sonra semtlerinle sanıldığı gibi çekilmez değil!
Kalbim nasıl çarpıyor göz göze gelince denizinle,
Minnettarlığımın ölçüsü yoktur Fatih'e..
Hala canlanır Rumeli'de o atların şaha kalkışı,kılıçların parlayışı,
Az ömür tüketilmedi uğrunda cazibeli istanbul...
Mecalim kalmazsa hayattan bil ki gene seninleyim,
Şimdi beni tanıyan tanımayan herkesten tek dileğim,
Bu rüya bitince beni senin toprağına gömsünler..
Taşı toprağı altın,
İSTANBUL!
Kayıt Tarihi : 22.4.2006 00:54:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (2)