İstanbul Şehrengizi Şiiri - Yorumlar

Mehmet Şamil Baş
20

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

İ.
bağdaş kurup Beyazıt’ta ihtiyar bir çınarla
/ kaçamak bakışında şairin /
açıp açıp okuduğum şehrengiz
âh! ne yana baksam ben
ne yana baksam hatıralar yaprak yaprak dökülür
içim içime sığmaz nerde bir şair görsem

Tamamını Oku
  • Yahya Kurtkaya
    Yahya Kurtkaya 21.05.2006 - 12:36

    şair olmak, sair olmak olmasa gerek... gözyaşına kim diyecek ki 'şöyle ağlamak zorundasın'... eski ile eskimek arasındaki farkı şair olan hisseder sanırdım... güzel yürekli insanlar tarafında güzel bir konuda düzenlenen güzel bir yarışma sonuclandı... yarısmanın saygıderğer jürisi de önceden belli ve açıktı... buraya yazılan hic bir menfi yorumu jürinin ve yarısma birincisinin hakettiğine inanmıyorum... herkes kendi isteğiyle katıldı bu yarışmaya... hele bunu yazanlar 'şair'se hic anlam veremıyorum... şair olanın yüregi Yunus'a meyleder bilirdim....bu şiirin birinci sırada olması bana huzur verdi... 'Şiir' güzeldir...güzel kalalım inşallah...
    Yüreğine sağlık abicim...

    Cevap Yaz
  • Yusuf Bahçeci
    Yusuf Bahçeci 21.05.2006 - 12:11

    SULTAN ŞEHİR

    İstanbul gözlerimde nem, İstanbul o peygambere kadem,
    Bilir misin dostum İstanbul olur benim, benim şehzadem,
    Ya İstanbul beni alır, ya da ben İstanbul'u alırım be diyen,
    İstanbul gözlerimde nem, İstanbul o peygambere kadem.


    Söylesene, İstanbul değil miydi, böyle asırlarca özlenen,
    Söylesene, İstanbul değil miydi böyle asırlarca beklenen,
    İstanbul Galata Kulesi’dir, Hezarfen Ahmet Çelebi diyen,
    İstanbul gözlerimde nem, İstanbul o peygambere kadem.


    İstanbul laleler kokar, İstanbul laledir bilir misin sen sen,
    İstanbul Topkapı Sarayı’dır, kutsal emânetlere âmâdem,
    Ben, ben İstanbul’u bilirim derim, başka bir yeri bilmem,
    İstanbul gözlerimde nem, İstanbul o peygambere kadem.


    İstanbul’um sadece yedi tepe midir, İstanbul kâlplerdedir,
    İstanbul bir rüyaların şehridir, İstanbul’um asırlarca özlenir,
    İstanbul'un fethinde, aşklar ne kadar, ne kadar da yücedir,
    İstanbul gözlerimde nem, İstanbul o peygambere kadem.


    İstanbul alınır, karanlık çağlar kapanır, yeni bir çağ açılır,
    Asırlardır masum duran İstanbul, peygamberine kavuşur,
    Bütün dünya İstanbul der, buradan, aleme ziyalar saçılır,
    İstanbul gözlerimde nem, İstanbul o peygambere kadem.


    Bütün dünya, İstanbul İstanbul der, İstanbul bir Lalezâr,
    Bir başka İstanbul yok yok, İstanbul ebediyyen Gülizâr,
    İstanbul, asırlardır bir ticaret merkezi, sanki ortak pazar,
    İstanbul gözlerimde nem, İstanbul o peygambere kadem.


    İstanbul'um Fatih demek, gemilerim karadan yürüyecek,
    İstanbul alemin dürri incisidir, İstanbul hep yâd edilecek,
    İstanbul Boğaziçi'dir, Avrupa Haliç'i Altın Boynuz bilecek,
    İstanbul gözlerimde nem, İstanbul o peygambere kadem.


    Fahri Kainat, İstanbul mutlaka fetholunacaktır, diyordu,
    O ne güzel bir ordudur, ne güzel kumandandır, diyordu,
    İstanbul’un manevi kumandanı, Eyyûb Sultan biliyordu,
    İstanbul gözlerimde nem, İstanbul o peygambere kadem.


    İstanbul önce Konstantiniyye, sonrası İslambol, İstanbul,
    Beldet-üt-Tayyibe’dir, Derseâdet, Asitane, Aziz İstanbul,
    Baktığın esrarengiz Kız Kulesi’ni, Üsküdar önlerinde bul,
    İstanbul gözlerimde nem, İstanbul o peygambere kadem.


    Fatih Topkapı’dan İstanbul’a girdi, Ayasofya’ya yürüdü,
    Hocası Akşemsettin ise Ebû Eyyûb El Ensari’yi görürdü,
    Bilir misin, Fatih bir dahi idi, döktürdüğü topları, Şahi idi,
    İstanbul gözlerimde nem, İstanbul o peygambere kadem.


    Bir de bakacaksın ki, Ayasofya’da bir sabah vakti, mutlu,
    Mahsun Ayasofya, senden ne kadar, ne kadar da umutlu,
    Ayasofya, Sultan Ahmet Cami kardeş gibi, ikisi de kutlu,
    İstanbul gözlerimde nem İstanbul o peygambere kadem.


    Çamlıca Tepesinden seyredecek, İstanbul’u göreceksin,
    Vallahi, ben İstanbul için ölürüm be, ölürüm! Diyeceksin,
    Fethi Mübin aklına gelecek, isteseler cânını vereceksin,
    İstanbul gözlerimde nem İstanbul o peygambere kadem.


    Denizler mürekkep olsa, ağaçların elimde, hepsi kalem,
    Seni nasıl överim gücüm yetmez Sultan Şehir Asitanem,
    İstanbul’da olsam bile İstanbul’u özlüyorum, O bir tanem,
    İstanbul gözlerimde nem, İstanbul o peygambere kadem...

    Cevap Yaz
  • Olgun Keskin
    Olgun Keskin 21.05.2006 - 11:56

    uzun yazmak, emek vermektır babında degerlendırılmıs bı şiir e bırıncılık verılmıs...''laf kalabalığı''..

    Cevap Yaz
  • Sedat Taşbaşı
    Sedat Taşbaşı 21.05.2006 - 11:24

    Böyle bir şiir nasıl 1. seçilir aklım almıyor.Jüri galiba 'ne kadar uzun şiir o kadar güzel şiir' şiir anlayışıyla değerlendirmiş şiirinizi.Tabi sadece sizin şiirinizde değil ödüle layık görülen diğer şiirlerde de bunu benimsemiş gözüküyor.Hem bu yarışmada geçen sene de dereceye girmeniz şaşırtıcı ve bir okadar da ilginç...

    Cevap Yaz
  • Yunus Yılmaz
    Yunus Yılmaz 21.05.2006 - 11:16

    Mehmet Bey`i kutluyorum.
    Iki yil ustuste derece almak buyuk bir basari.
    Saygilarimla

    Cevap Yaz
  • Oy
    Oy 21.05.2006 - 10:40

    Mehmet Şamil Baş'ı kutlyorum. YÖ

    Cevap Yaz
  • Tülay İcen
    Tülay İcen 21.05.2006 - 09:37

    Şairi başarısından dolayı kutluyorum. Tülay içen.

    Cevap Yaz
  • Ahmet Ağdere
    Ahmet Ağdere 21.05.2006 - 04:36

    Şimdiden Mehmet Şamil Baş ismi Yaşayan Efsaneler Lügatına girmiş bulunmakta.. Yaşınız hâla genç, dilerim edebiyatımıza daha nice şiirler kazandırırsınız. Ah, bir de bu şiiri kendi sesinizden duymak var..Saygıyla..

    Cevap Yaz
  • Sultan Yürük
    Sultan Yürük 21.05.2006 - 04:26

    Selam antoloji com dostları... Hepinize selam ve saygılar...
    Ben aranıza yeni katıldım. Hiç biriniz hakkında henüz bir bilgim yok gerçekten. Konu şiir, yani birincilik kazanan şiir.
    Eleştiride bulunan kişilerin belki haklı oldukları yerler var. Ama bu kadar hınçlı davranışlarınızı anlamıyorum. Osmanlı terimleri, kelimeleri hiç birimiz tam olarak anlamıyoruz. Burada haklı olabilirsiniz. Aslında derine gidersek irdelenmeye değer bir konu... Yine tekrar edeceğim bu kadar öfkenizi anlamadım. Osmanlı kelimeleri anlayamamak ayrı konu, bir nevi saldırıda bulunmak ayrı konu... Şimdi gelelim güzel Türkçemizi kormaya. Burada da çok haklısınız. Ve ben de dilimize
    sahip çıkalım koruyalım derim, korumak zorundayız da zaten. EE? Beyler Bayanlar söyleyin lütfen şimdi, (çav, bye bye, yes, okey çoğaltılabilir) İstanbul'un veya başka şehirlerimizin cadde sokaklarında kaç tane Türkçe mağaza veya her hangi bir dükkan ismi kaldı?.. Neden hiç kimsenin sesi bu olanlara da çıkmıyor?.. Dedim ya anlamamak başka, hırçın davranmak başka. Hem bu anlayamadığımız ve öfkeyle karşıladığımız kelimeler bizim soyumuzun, dedelerimizin, ninelerimizin kullandığı
    kelimeler. Onların zamanında dilimize bazı kültürlerden katılmış olanlar da var ama nihayetinde günümüze kadar
    gelebilmişler. Şimdi azıcık zahmet, eleştirilerimizi olumlu
    yapmak gelmez mi kimsenin elinden? Bu genç arkadaşımız özenmiş bir emek vermiş. Hatta ben de özendim bir kaç şiirim de vardır eski kelimelerin bulunduğu. Haydi saygı duyalım ha ne dersiniz? Sevgi ve
    saygıdan kimseye bir zarar gelmez... Not. Aranıza yeni katıldığımı söylemiştim, tekrar merhabalar ve Saygılar Sevgiler... (kaz çobanı)

    Cevap Yaz
  • Ekrem Kocakurt
    Ekrem Kocakurt 21.05.2006 - 03:59

    Mehmet beyi tebrik ediyorum birinci seçilmesi dolayısıyle.Bu şiirde İstanbulu anlayan genç arkadaşlarımız varsa onlarıda ayrıca tebrik ediyorum.Enteresan bir sonuç el_insaf ödülüde kadı verir herhalde! ... :))

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 404 tane yorum bulunmakta