istanbul bu gurbetlik ağır geldi bana
bir parçam senmişsin onu anlıyorum
yine yanar mı ışıkların bir bir akşamları
o çocukluğumu geçirdiğim sokaklarında
yine hafif bir trafik, korna sesleri
kahveler, lokantalar, bakkallar
yine yorgun insanlar, dolu elleri
tıpkı babam gibi istanbul
hani tıpkı babam gibi
istanbul bu gurbetlik ağır geldi bana
nedense kaldırımlarını özlüyorum
hani bazen yağmur yağar, sular birikir
apartmanlar, kuşlar, ağaç dalları
hani bulutlar düşerdi asfaltlarına
hani hayallerim yüzerdi sessiz
tıpkı gemilerin gibi
hani yavaş yavaş hani usulca
istanbul yeter artık döneyim diyorum
bağrını açsan ayaklarıma
eminönü'nde, beşiktaş'ta yürüyeyim
hani taksim'de, tarlabaşı'nda
kalabalık işlek mekanlarında
varoşlarında, meydanlarında
hani tabelalar, ışıklar, bitmez kargaşa
esnaflar, seyyarlar, telaşlı kadınlar
dışarda insanlar dünya dolusu
evlerde çocuk sesi, yemek kokusu
istanbul beni kucağına alsan diyorum
tozuna toprağına karışayım
beraber yaşlanayım binalarınla
köprülerinle beraber paslanayım
akşamlarınla hüzünlensin gözlerim
caddelerine benzesin yüzümdeki çizgiler
saçlarım yıkansın yağmurlarında
seninle eskisin bakışlarım
tenim seni koksun
ellerimi ayıramasınlar duvarlarından
sesim kaybolsun sokaklarında
hani tıpkı kuşlar gibi istanbul
hani tıpkı kuşların gibi
açsan bana kucağını
uçsam sana uzaklardan
gelsem konsam bağrına
Kayıt Tarihi : 19.2.2008 09:26:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!