Gülüşlerime haciz geldi daha dün
Bir ben kalmıştım, beni de aldılar benden
Arta kalan sadece gözyaşları
Yalnızım, yalnız…
Yalnız ben değilim
Sensiz İstanbul sokakları da…
Hani bir yıldızımız vardı, İstanbul semalarında
Sizlere ömür, dün bir kazada kaybettim onu
Kimsecikler görmemiş, gözlerimden kayışını
Gündüzün koynundan düşen güneş,
Loş ışıklar kalmıştı, yolun sonunda
Rüzgar bizim sokağın duvarlarını dövüyordu
Ardından sövüyordu
Ayrılık şarkıları söylüyordu, taş plaklar
Aşk,
Karşıyaka’dan gülüyordu yüzüme
Geçememişti Boğaziçi’nden
İstanbul’a sen gittiğinde kar yağdı
Hava soğudu bir anda
İnsanlar evlerine girdi,
Kuşlar yuvalarına
Gidişinde İstanbul’u kefene sarmıştılar
Ölmüştü sokaklar, sensizdi
Sessizdi, sensizliğimde
Yağmurlar seni anlatıyordu bana
Ve şiirler yazıyordum camların buğusuna
Sen vardın arka sokakların çıkmazında
Ama ben göremiyordum
Duyacak gibi oluyordum sesini,tutacak gibi elini
Sımsıcak İstanbul buz kesmişti
Binaların ilikleri donmuştu
Boğaz’ın derin suları sus pustu
Dilini yutmuştu yollar
İstanbul,
Yokluğuna yalnız üç gün dayanmıştı
Sonrada göz yaşını akıttı bulutlar
Gökyüzü feryat figan
Yarınlar Boğaz Köprüsü’nden atmıştı kendini
Ve…İstanbul kendini asmıştı,
Asma Köprü’nün yağlı ipine
Kayıt Tarihi : 6.1.2008 09:51:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
daha 18 ime bile basmadan istanbulu hiç görmeden yazdığım bir şiirdir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!