İstanbul
Mavi denizinle enfes koyunla
Zümrütten gerdanlık takmış gibisin
Hoşgörü tavrınla güzel huyunla
Dosta dost gözüyle bakmış gibisin
Tarihe ışıktır her bir nişanın
Dünyaya yayılmış şöhretin şanın
Anlayana sevgi dolu her yanın
Gönülden gönüle akmış gibisin
Eminönü ilçen kültür merkezi
Her bir adım başı tarihin izi
Ana şefkatiyle kucaklar bizi
Şefkatle kolların sıkmış gibisin
Sarıyer, Çamlıca, Beylerbeyi'ni
Gidip görmek lâzım her bir koyunu
Şairlere oynar ilham oyunu
Şehitlere ağıt yakmış gibisin
Herkes inancını kendince yaşar
Cami, kilise ve havraya koşar
Kalbe huşu dolar, gönüller coşar
Sen de seher vakti kalkmış gibisin
İsim taşısa da bazı kapılar
Menfaat uğruna yandı yapılar
Kurudu çeşmeler, akmıyor sular
Bazen de yaşamdan bıkmış gibisin
Tarihe bakanlar anlar şanını
Niceleri feda etmiş canını
Çevrelemiş deniz dört bir yanını
İnce bele kemer takmış gibisin
Yapılan köprüler geçit sağlıyor
Kıtaları birbirine bağlıyor
Nasıl yazmayım ki ilham çağlıyor
Sanma ki rüymadan çıkmış gibisin
Bir Sultanahmet ki en güzel yerde
Camii müzelerle namı dillerde
Gözün eser görsün yakına gel de
Belli ki uzaktan bakmış gibisin
İbrahim, bambaşka bahar ve yazlar
Sevip okşadıkça kendini nazlar
Bir tek taşın düşse yüreğim sızlar
O an kalbe hançer çakmış gibisin
(26.04.2005)
İbrahim GüleçKayıt Tarihi : 26.4.2005 08:32:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (3)